14 Şubat 2016 Pazar

Bir Yazarın & Üç Ayrı Kitabı

Bu kadar kitap okuyan birisi olarak, bazen usta yazarların kitapları ile neden çok geç tanıştığımı anlamıyorum.
Stefen Zweig'de bunlardan birisi.  İlk okuduğum kitabı Satranç oldu.  İkincisi Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, üçüncüsü de bitmeye yaklaşan Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat.

IMG_20160118_223510

İlk önce satrançla başlamak istiyorum. Roman adıylada anlaşıldığı gibi satranç oyunu üzerine kurgulanmış. gerçekte satranç mı yoksa insanın içinde yaşattıkları mı.  Hissettiğimiz hırsla neler yapılabileceği, kendimizi nerelere sürekleyebileceğimizi anlatan, anlatırken de  düşündüren, bence dramatik bir o kadar da psikolojik bir roman.

Satranç Modern Klasikler Dizisi'ne 21. sırada.

Satranç'dan sonra ara vermek ve yazarın başka hangi kitabını  okumayalım derken ikinci kitabını hemen almış oldum.

IMG_20160118_223325

Bilinmeyen Bir Kadının  Mektubu. Daha romanı okumadan kapağından etkileniyorsunuz. Ben kapak fotoğraflarını arka yazıları mutlaka okur ama kararımı sayfalar arasında gezinirken veririm. Bu romanı da okurken çok seveceğimi anlamıştım ve sadece bir günde sabahtan akşama bitirmiştim.  O bilinmeyen kadın beni ne çok etkilemişti şimdi yazarken hatırlıyorum ve yeniden okuma isteği hissediyorum. Bilinmeyen Kadının Mektubu ile ilgili kendi blogumda daha burada yazı yazmaya başlamamışken yazmıştım.

Kendi blogumda yazdıklarımdan bir kaç cümle paylaşmak istiyorum izninizle. Bilinmeyen bu kadın kim, ne anlatacak, ne oluyor, nerede son bulacak... Kafamın içindeki sorular ardı ardına sıralanıyordu.  Okudukça anlatılanlar gözümün önünde oluşuyordu. Karı hissettim, bir çocuğun aşkına şahit oldum, bir annenin acısını paylaştım, bir kadın için aşkın ne demek olduğunu öğrendim. Karşılıksız aşk ne demekmiş, ben bu kitabı okuduğumda anladım. Stefan Zweg kadın ruhunu ve aşkı o kadar güzel anlatmış ki, yazdıklarını size yaşatabiliyor. Bir kadının iç dünyasında neler oluyor, görebiliyorsunuz. Çok, çok etkiliyeci bir hikaye. Gerçek sevgi nedir? Sorusunu sorgulayacağınız bir kitap. Kitabı bitirdiğinizde neden klasik olduğunu çok daha iyi anlıyorsunuz. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim, mutlaka okuyun derim.

Bilinmeyen Kadının Mektubu Modern Klasikler Dizisi'ne 22. sırada.

Processed with VSCO

Şu an bitmesine bir kaç sayfa kalan Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat, yine diğer kitaplar gibi geçmiş de yaşanılan olayların anlatılmasıyla bir şekilde açığa çıkmasıyla ilgili.  Mrs. C  yaşamında unutamadığı bir yirmi dört saati yıllar sonra ön yargısı olmayan bir bir beyefendiye  anlatır. Anlatmak ne kadar zor olsa da yaşanmış olan o sarsıcı yirmi dört saat en çıplak haliyle yeniden yaşanarak dile dökülür.

Yazarın psikolojik ifadeleri, anlatımı beni sarsıyor ve düşündürüyor. Belki benim gibi düşünmeyen çıkar ve sıkılabilir. Ben yine alınılacak çok ders, düşünülecek çok değer olduğunu düşünüyorum.

Yoruma açığım. Okuyanlar varsa tartışabiliriz.

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat  Modern Klasikler Dizisi'ne 22. sırada.

Yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım.

Stefan Zweig hakkında ve eserleri hakkında bilgi almak isterseniz, bir tık yapmanız yeterli.

Sevgiyle kalın...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder