8 Mart 2017 Çarşamba

Günümüz İlişkileri




Merhabalar

Bugün biraz ilişkiler üzerine konuşmak istiyorum.

Benimle aynı fikirde olacak birçok olduğunu tahmin ediyorum.

O zaman başlayalım.

ilk önce "ilişki" nin açılımı yapalım: İki ya da daha çok 
şey arasındaki karşılıklı ilgi, bağ.

Bağ diyor artık bağlar ne kadar güçleniyor tartışılır.

Birini tanımaya başlamak ilk başlarda heyecan verir. Karşındaki tanımak için çırpınırsın.
İlk zamanlar sürekli konuşur, yazar veya ararsın. Şu ana baktığımızda mesajlaşmak veya konuşmak için bir sürü programa var ve hepsini çok iyi kullanmayı biliyoruz:)

Nerede, ne zaman, nasıl sorularının olduğu bir sürü cevap akıllı telefonlarımız sayesinde birbirimize anında ulaşıyor.

İlişkilerimizde o kadar sık sık konuşmaya başlarız ki bir bakmışız heyecan verici konularımız, konuşmalarımız zamanla azalmış.

Sanki o ilk günkü heyecan gider ve yerini rutine bırakmaya başlar.

Aralarda kişiler biraz zaman ister, ara verelim der kısa bir ayrılık süresi bile gerçekleşir.

Ya da tanıma süresinde sizin tahmin ettiğiniz veya kafanızda  kişi o kişi o olmaktan çıkar, aralara başka birileri bile girer.

Olmamıştır yani.

Rutine giren bir ilişki sarsılır ve istenmeyen son yavaş yavaş gelir.

Büyü bozulur.

Sona giren ilişkilerde zamanla konuşacak bir şeyler kalmaz, sadece bir kaç cümle dışında başka bir kelime sarf edilmez. Günaydın, ne yapıyorsun, iyi geceler gibi klişe kullandığımız kelimler boy gösterir.

İki taraf da ne olduğunu anlar ama dillendiremez.

Suskunluk…

Konuşmaktan kaçınılır.

Kaybetmek veya yitirmek korkusu baş gösterdiğinde saygısızlık olmasın diye ilişki sürer ama ne kadar sağlıklı işte onu düşünemezsin

Eğer aynı hisler yaşanmıyor veya hissedilmiyorsa yıpratmadan bir sona varılması gerekir ama ilk adımı kimin atması bilinmez.

Baktığında iki kişi de değerlidir.

Değer derecesi ölçülemediğinden bilirsin değerli olduğunu ama kaçınılmaz sona gelmene engel olmazsın.

Biter.

Konuşmayı en iyi başarabilen insanoğlunun en zorlandığı noktada ilişkiyi sonlandırmaktan geçer.

Bence...

Ben ne uzman bir konuşmacı, nede yazarım. Ben etrafında gördüklerini kendince yorumlayan bir insanım. Artık ilişkiler bana o kadar yapma ve o kadar saçma gelmeye başladı ki, her şeyi çabuk tükettiğimiz gibi, insan tüketmeyi de çok iyi başaranlardan olmaya başladık.

Ya çok vıcık vıcık yaşıyoruz, ya çok lakayt, ya da vurdumduymaz davranıyoruz.

Ama çok doğru ilişkiler kuramıyoruz. Ya da kurmaktan vazgeçiyoruz.

Benlik duygumuz bizi esir alıyor ve bencil oluyoruz.

İster bu yazdıklarımı kadın erke ilişkisi yerine adlandırın, ister arkadaş, ister dost.
Yorumu size bırakıyorum.

İnsanlar birbirini üzmeden bir konuşma yapmalı her zaman şeffaf ve açık sözlü olmalı.
Sen yapıyor musun dediğinizi duyar gibiyim?

Evet.

Yapmak için elimden geleni yapıyor, gayret gösteriyorum. Emek vermeye çalışıyorum.

Emeksiz hiçbir şey elde edilemeyeceğine inanıyorum.

Umarım hayatımız her istediğimiz gibi olur ve o şekilde hayatımız şekillenir.

Sevgiler


7 Mart 2017 Salı

4. Uluslararası CNR Kitap Fuarı


Merhabalar 

4. Uluslararası CNR Kitap Fuarı 24 Şubat ile 5 mart gerçekleşti. Bende son gün gitmiş oldum. 

İzlenimlerimden bahsedersem, Cnr, Tüyap kadar büyük olmasa da yine bolca kitabın olduğu güzel fuarlardan biri. Sanki beklenen ilgiyi karşılanmadığını düşünüyorum. Hareketlilik ve fazla talep yoktu. 

Bazı yayın evleride fuara katılmamıştı. Yine de olsun bence kitap fuarı, kitap fuarıdır. 

Bu sefer giderken kendim söz vermeye çalıştım. Bir kaç kitap alıp, biraz gezip, tanımış olduklarımla selamlaşmak istedim. 

Nitekim de yapmış olduğum plana uydum. 

Altın kitapların önünden geçerken Gülten Dayıoğlu'nu gördüm. Çocukluğumun yazarı. Nasıl memnun oldum anlatamam. Konuştuk, ben ona sarıldım, öptüm ve resim çekildim. Harikaydı. Çok güzel insan... 


Düz Yazı Yayınevi'!e uğradım. Yusuf Gürer'le kitap ve edebiyat üzerine sohbet ettik. 

Sonra Az kitap'tan  Adem Özbay'a selam verdim. Kitap okumaya devam edik. 

Yakomaz Kitap'tan Ali Bey'le tanıştım. Yıldızların Altında kitapları hakkında konuştum. 

Kendi adıma yaraşır güzel bir ayraç yaptırdım.


Sahafları dolaştım. 3 kitap 10 TL veya bir çok kitap 1 TL'den satılıyordu. Sahaflara ilgi büyüktü. Okumak istedikten sonra 1 TL'lik kitap bile okunabileceğini gösteren fuarlar son derece faydalı. 

En sonda Sinem Çelebioğlu arkadaşımın Şans Kurabiyem kitabının imza törenine katıldım. 


Yine bana göre güzel bir kitap fuarı bitmiş oldu. 

Emeği geçen herkese ve yayın evlerine teşekkür ederim. 

Sevgiler

Elmas