İzabeli’in manevi annesinin Dina’nın kaçırılması ile macera
başlıyor. Korunduğu evden kaçırıldığını anlayan ekip bir not bulur ve Dina’nın
peşine düşerler. Kaçırılan sadece Bayan Gregory değildir.
Bırakılan notun peşine düşen örgüt üyeleri karşılarında
dimdik bir kadın bulurlar. Nora Kesler
Nora’nin tek bir isteği vardır ve bu istek 48 saat içinde gerçekleşmesi
gerekmektedir. Yoksa tüm rehineler ölecektir.
Nora’nın amacı, ekip üyelerinin herkesten sakladığı bir
sırrı öğrenmektir.
Zaman azdır ve itiraflar ardı ardına başlar.
Okuyan bilir, okumayana da fazla detay vermeden kendi görüşümü
anlatırsam; yine tek nefeste soluksuz okudum.
Başlar başlamaz 105 sayfa geride
kalmıştı ve devamını getirmek için zamanı kovaladım.
Nora’nın aklını, stratejisini, yaptığı manipülasyonları çok
beğendim. Akıl oyunları çok iyiydi. Kurgu yine heyecan dolu dolu ilerledi.
İtiraflar ardı ardına patlayınca karakterlerin önemli sırlarını da öğrendik.
Beni Niklas şaşırtırken, İzabel bazen sinir etti. Kıskançlık ve hırçın halleri
tavan yaparken, kendi iç dünyasında öz güvenini tartışmasını da ayrıca çok
üzüldüm. Fredric’in ortaya çıkmasını
sürekli beklerken, Victor’n yine o akıllı cool hallerine bayıldım.
Nora?
Bence baştan sona mükemmeldi. Kendinden emin akıllı
kadının hali bir başka. Herkesi şaşırtmayı başardı mı? Bence evet ve seriye
bambaşka bir yön verdi.
Yazar seyre yeni soluk ve yeni karakter getirmekle çok iyi
yapmış. Seri okutuyor kendini.