30 Haziran 2014 Pazartesi

Erik Marmelatı

Eşimi ne zaman pazara göndersem, abartıyor. Bu haftada aynısını yaptı. Ramazan için alışveriş yapmasını istemiştim ve eve gelip dolabı açtığımda her şeyden fazla fazla aldığını görünce şaşırdım. 

Yemeklerin dökülmesine, ziyan edilecek kadar fazladan alınmasına karşıyım. Elimden geldiğince israf etmemeye özen gösteriyorum. 

Bu hafta sonu dolaptaki baktım kırmızı erikler yumuşamaya başlamış. Ne yapayım derken aklıma reçel yapmak geldi. Pek de bilmem nasıl yapıldığını ama denemek istedim büyük bir hevesle.

Her zamanki gibi ilk önce İnternet bakındım nasıl yapıldığına, sonra okuduklarımdan tatmin olamadım. Çünkü herkes farklı yapmaya çalışmıştı. Sonra en güvenilir kaynak olan, anneme başvurdum. Telefonda yardım aldım ve başladım yapmaya.

Malzemeler:
  • Bir Kg erik 
  • Bir Kg şeker 
  • Bir limon suyu
  • İki su bardağı su

İlk önce erikleri güzelce yıkadıktan sonra bir bardak su ile orta ateşte erikler yumuşayıncaya kadar pişiriyorsunuz. Pişen erikleri kevgirden iyice süzdükten sonra, kısık ateşe alarak kaynamaya bırakıyorsunuz. Kalan bir bardak suyu ve şekeri ayrı bir tencerede şerbet kıvamına gelinceye kadar kaynatıp, kevgirden süzdüğünüz eriklerin üstüne döküp, limon suyunu da ilave edip kısık ateşte ara sıra karıştırarak pişiriyorsunuz. Marmelatınız ara sıra beyaz bir köpük yapacaktır. Köpükleri kaşıkla üstünden alıp atmanızı tavsiye ederim. Yoksa görüntüyü bozuyor. 

Marmelatın kıvamını anlamak için bir tabağa  bir tatlı kaşığı koyup soğumaya bıraksanız istediğiniz kıvamını ayarlayabilirsiniz. Sizin istediğiniz koyuluk derecesini kendiniz bulabilirsiniz.

Benim yaptığım bir kilo erikten hemen hemen bir kavanoza yakın marmelat çıktı. 

Ben içeceklerde ve tatlılarda şekeri biraz az kullandığımdan marmelatta kullandığım bir kilo şeker bana fazla geldi. Benim damak tadıma göre fazla, eşimin damak tadına göre tam kıvamında. 

Sizde isterseniz ilk başta şekeri bir kilodan az koyup, tadına bakarak ayarlayabilirsiniz. 

Benim ilk marmelat denemem başarılı sonuçlandı. Dahada hevesliyim şimdi. Bir sonraki denemem mürdüm eriği marmelatında. 

Hatta bir arkadaşım marmelatı biraz sulandırıp, içine biraz tarçın koyup meyve suyu şeklinde de içebilirsin dedi. Onuda deneyeceğim. 

Sizinde denemenizi tavsiye ederim. 

Şimdiden afiyet olsun:))))

28 Haziran 2014 Cumartesi

Hoşgeldin Ya Şehr-i Ramazan

Ramazan ayı geldiğimde içimde oluşan huzur ve mutlululuk bambaşkadır benim için. 

Daha küçükken annemle babamın sahura kalkmasını bekler onlarla yemek yer, dayanabildiğim kadar dayanmaya çalışarak oruç tutmaya çalışırdım. Yarım günlük oruçlardı benim için:))) Çocuk orucu:)))

Dayanabilecek  yaşa geldiğimizde abimle başladık bizde tam gün oruç tutmaya. Okula gider erkenden akşam olsun da annem iftarda ne hazırlayacak diye meraklanır, sofrayı be hazırlamak isterdim. Sonra başında bekler ezanın okunması ile duamızı eder, orucumuzu bozardık.

İlk oruç tutmaya başladığımız zamandan bu yana, iftar daha geç olmaya başladı. Şimdilerde dayanmak zorlaşsa da Allah insana bir şekilde dayanma gücü veriyor. Bir bakmışız ki Ramazan ayı bitmiş.

Geldi çattı yine mübarek ramazan ayı bereketini de getirerek. Huzur geldi yine.

Ben iftar sofralarında bolca huzur ve bereket olduğuna inananlardanım. Sofranın akşamları şenlendiğini görüyorum. Sadece yemek değil, birlik beraberliğinde sık yaşandığı bir aydayız. 

Nefsimizi nasıl terbiye ettiğimizi yaşıyoruz Ramazan'da ve İslamın şartlarından biri olan orucumuzu tutuyoruz.

Bugün orucun ilk günü. Halsizlik ve baş ağrısı olacaktır kesin ama akşam sofrada içilen suyun ve bir kaşık tadılan sıcak çorbanın verdiği mutluluk başka olacaktır.

Arkadaşlar, eş, dost, akrabalarla bir araya gelip yapılan iftarlar, ramazan ayında bir başka.

Tüm İslam aleminin Ramazan ayı mübarek olsun.

  • Her kim Ramazan'ın başlangıcında Müslüman kardeşini bir Ramazan' ı daha gördüğü için tebrik ederse Allah(c.c) ona Cehennem ateşini haram kılar. Ramazan ayımız Mübarek, hayırlara vesile olsun..

26 Haziran 2014 Perşembe

Bu Günlerde Yorgunum Çok

Bugünlerde ne yazı yazabiliyorum,  nede okuyabiliyorum.

Bu durumdan hiç hoşnut değilim. Hiç yapmadığım bir şeyi yaptım son günlerde. Üç kitaba başladım ve yarım bıraktım.

Üzerime atılmış bir ölü toprağı var sanki.

Yada bazen tükenmişlik mi oluyor insanda? Bilemiyorum ama bıkkınlık olduğu kesin.

Okunması gereken kitaplarım, kitaplıktaki yerinde kuzu kuzu okunmayı bekliyorlar.

Havaların ısınmasından ve işlerimizin yoğunluğundan eve zor atıyorum kendimi akşamları. Akşam yemeğinden sonrada çöküş başlıyor bedenimde.

Ben bir kaç şeyi bir şeyi aynı anda yürütmeyi isterken, vücudum bana dinlenmem gerektiğini vurguluyor. Ama dinleyen kim.

Yani tatile çıkmam lazım. 

Şu an için tatil en son planım gibi gözükmekte. Önceliklerim var.   

Sancılı bir dönem geride kaldı bizim ailemiz için Lys'yi atlattık ve şimdi de sonuçların açıklanmasını beklemekteyiz. Bu sene istediğim en büyük şey Allah'ımdan kızımın iyi bir üniversiteye yerleşmesi.  Ülkemizde her şey zor olduğu gibi, üniversiteye de girmek çok zor. Bakalım ne gibi zorluklar bizi beklemekte?

Evde keyifle yaptığımız en güzel şey Berke ile yemek yapmak. Oğlum çizgi filmleri bıraktı yemek programı seyrediyor sürekli. Müptelası olduğumuz kanal Turkmax Gurme.

Halının üstüne yaydığımız tavaları sıralayıp içinde arabalarımızı pişiriyoruz. Salonumuz bir mutfak haline dönüştü. Bana ve ablasına yeni bir yük daha ekledi. Tencereler ve tavalar Berke yüzünden sürekli yıkanmakta. Çocuk olmak lazımmış, tek derdiniz kurduğunuz oyunlarınız. 

Acaba ahçı bir oğlum mu olacak. Bunu iyice düşünür oldum. Mutfakta benimle vakit geçirmeye bayılıyor. Gerçi en son yaptığım pankekleri tuzlayınca bayağı bir kızdım kendisine. Ama sonra tuz koydum anne deyince bayağı bir güldüm. Çok da güzel yumurta çırpıyor. Bayılıyorum onu seyrederken. Annesi olarak onu öyle görmek beni çok keyiflendiriyor.

Yazamıyorum demiştim değil mi? Bir başlayınca yazılıyormuş:))))))

Şimdide yarım bıraktığım kitabı mı bitireyim?

4 Haziran 2014 Çarşamba

Mutfağımın Yeni Yıldızı Tarhun Otu

Son zamanlardaki seyrettiğim yemek programlarında kullanılan bir bitkiden söz etmek istiyorum bu sefer,  Tarhun Otu. 

Bir kaç yemek tarifinde rastladım tarhun otuna. Aromatik tat olarak bahsediliyor genelde de. 

Tadı ve kokusunu merak ettiğimden bende denemek istedim ve seyretmiş olduğum bir tarif olan patates salatasını yaptım. 

Ayrıca yeni bir et yemeği tarifi denerken tarhun otunu tekrar kullanmak istedim ve etin pişmesine yakın bir tutam da ekledim.  Yemek pişerken mutfağımı mis gibi bir koku kapladı. Akşam yemeğimi sunduğumda eşim eti çok lezzetli buldu ve "İçinde değişik bir tat var. Ne koydun içine ne?" dedi. (Eşimi yeni yemeklerimi test ederken kobay olarak kullanıyorum)

Ben aktardan kurutulmuş olanını alarak kullandım. Ayrıca taze olarak ta satılmaktaymış. İlk kez böyle bir bitkinin varlığından haberdar oldum ve faydalarını merak ettim. Doğadaki diğer bitkiler gibi Tarhun otunun da bir çok şeye iyi geldiğini gördüm. Sizde merak edip daha detaylı okumak isterseniz buradan bilgi edinebilirsiniz.

  • İdrar söktürücü, vücutta biriken tuzu ve suyu atmaya yardımcı, Hazımsızlık giderici, mide hastalıkları için yardımcı, gaz giderici, bağırsak solucanları düşürücü 
Kurutulmuş tarhun otu yüksek aromatik kokusundan dolayı ve lezzetinin yoğun olmasından kaynaklı genelde az kullanılıyor. Edindiğim bilgiler doğrultusunda bende uygulama yaparken bir tutam olarak kullandım. 

Ayrıca kurutulmuş tarhun otu yaprakları saplarından çekerek kullanılmalı ki yerken ağzınıza sapları gelmesin. 

Ben aktardan az miktarda satın aldım. Sizde denemek isterseniz çok fazla miktarda satın almamaya özen gösteriniz. Sonra beğenmeye bilirsiniz...

Tarhun otu hoş ve ferah tarçına benzer bir tadı var sanki. Ben çok beğendim ve kullanıyorum. Tarhun çayı da yapılıyormuş, onuda en kısa zamanda denemeyi düşünüyorum. 

Eğer denerseniz olumlu veya olumsuz bana yorumunuzu yapmanızı isterim.