31 Mayıs 2014 Cumartesi

Dondurmalı İrmik Helvası

Ne zaman irmik helvası kavursam çocukluğunun kandilleri gelir aklıma. Öncelerde kandillerde komşular ya irmik helvası kavurur yada ekmek hamuru kızartır mahallede dağıtırdı. Artık bu adetlerimiz pek kalmadı. 

Havaların ısınmasıyla dondurma sezonu aşmış bulunmaktayım. Gerçi dondurma benim vazgeçemediklerinden olup yaz kış yediğim bir lezzet. 

Dondurmalı bir çok tarif deniyorum son günlerde ama favorim hala dondurmalı irmik helvasında. 

Altın rengini almış, dolmalık fıstıklı irmik helvasını sıcacık kokusu içinize çekmek isterseniz buyurun tarifi burada. 

Malzemeler:

  • 2 Su bardağı irmik 
  • 2 su bardağı toz şeker 
  • 3,5 su bardağı su veya süt (ben daha güzel tat verdiği için süt kullanıyorum)
  • 1 paket margarin (teremyağ ile daha lezzetli oluyor)
  • 100 gr çam fıstığı veye ceviz (tercihe göre)

Yapılışı: 

Margarini eritiyor ve irmikleri ilave ettikten sonra kısık ateşte sürekli karıştırarak altın rengini alıncaya kadar kavuruyorsunuz. Ayrı bir kapta şeker ve sütü karıştırarak şekeri iyice eritiyorsunuz. Çam fıstığı erken kavrulduğu için ben genelde sona doğru irmiğe koyup kavuruyorum. Bazende cevizli yapıyorum. Cevizli irmik helvası  yaptığımda da bir çimdik tarçın ilave ediyorum. Mis gibi kokuyor o zaman. 

İrmik altın rengine iyice kavuştuktan sonra sıvı karışımı yavaş yavaş ilave ederek karıştırmaya devam ediyorsunuz. Elinize fırın eldiveni takmayı unutmayın diyebileceğim size bu arada çünkü sıcak kavrulmuş irmik soğuk sütle buluştuğunda buhar yapacağından elinizi yakabilir. Sütü iyice ilave ettiğinizde bol sulu bir imik gözünüzü korkutmasın karıştırarak sıvıyı irmiğin çekmesini sağlamanız gerekiyor. İyice kıvam alan irmik helvasının kapağını kapatarak demlenmeye bırakabilirsiniz. Ben hep tencereyi bir sofra bezine sararak demlendiriyorum. 

İrmik iyice demlenip ılındıktan sonra biraz karıştırarak havalandırın ve bir kasenin içine önce irmik sonra vanilyalı dondurma sonra tekrar irmik koyarak servis edebilirsiniz. Ilık irmik helvası dondurmayı eritmeye başladığında ağzınızda dağılacak ve damağınızda mis gibi bir tatlının tadını bırakacaktır. Çok tatlı bir irmik helvası sevmeyenler için küçük bir notta vermek istiyorum. Dondurmanın da kendi şekeri olduğundan, irmik helvasında ki şekeri biraz azaltabilirsiniz. Ben tek helva olarak yediğim zaman ölçüyü birebir kullanıyor, dondurma ile servis yaptığım zamanlarda 1,45'lik bir şeker kullanıyorum. Yani bir su bardağından iki parmak eksik. Böylece tam dengeli bir şerbet tadı oluşuyor. Sizde kendi helvanızı yapmak istediğinizde kendi şeker ölçünüzü yaratabilirsiniz. 

Afiyet olsun:)))

15 Mayıs 2014 Perşembe

Tarihe Acı Bir Gün Daha Eklendi #Soma

Eşimle karar aldık evimizde iki senedir akşam haberleri izlemiyoruz. Gündemde ne varsa internet ve radyodan takip etmeye çalışıyoruz. 

Ülkede veye dünyada o kadar çok kötü şeyler oluyor ki, akşam yemek yerken kötü haber seyretmek hiç güzel değil. Helede evde küçük çocuğunuz varsa kötü gördüğünüz her şeyi hemen değiştiriyorsunuz. 

Somo'da yaşanan felaketi dün sabah işe geldiğimde öğrendim. Ben daha üstümden çocuk cinayetlerini atamazken, şimdi de yüreğim kara kömürle kaplandı. 

Tüm gün yayınlanan haberleri, yaşananları her defasında artan  ölümleri duydukça tüylerim diken diken oldu.

Biz felaketin acısını bulunduğumuz yerde yaşıyoruz ve yüreğimiz dağlanıyor. Ya birde orada olsak, feryatları duysak, kararmış bedenleri görsek... Daha da kötü olmaz mıyız?

Kiminin kocası, kiminin oğlu, kiminin kardeşi, Kiminin babası, kiminin akrabası. Birilerinin en sevdiği. 

Ne kadar içimiz yansa da, hissetsekde  biz dışarıdayız şu anda. Ölüm düştüğü yeri kavuruyor. 

Kaç hanede ölümün soğukluğu var yaşanan. 

Önce ülkemizde, sonra dünyada felaketler olmasın.  Bize bahşedilen bu dünyayı kötülük ve ölümler olmadan yaşayalım. 

Daha ne söylenebilir ne yazılabilir bilmiyorum. Bugün hiç çalışamıyorum onu biliyorum. 

Allah ölenlere rahmet, kalanlara sabır, yaralı olanlara şifa versin diyebiliyorum.

10 Mayıs 2014 Cumartesi

Anneler Günümüz Kutlu Olsun

Allah'ın kadına bahşettiği en güzel duygu sanırım annelik. Daha hamile olduğunuzu anladığınız andan itibaren evladınızı korumaya ve kollamaya başlıyorsunuz. 

Kanatları olmayan melekler anneler. 

Kanatlarınız gözükmeyebilir ama, koruyucu bir kalkan gibi hep yanınızda. Çocuğunuz veya çocuklarınız sizin en kıymetliniz. Göz bebekleriniz. Kimsenin üzmesine izin 

veremediğiniz, eşinizden bile kıskandığınız, canınızdan bile  kıymetli olan evlatlarınız. 

Annelik nasıl anlatılabilir ki? Sayfalarca yazsak yine o duyguyu yansıtamazsınız diye düşünüyorum.

Ben anne olduğumda annemi daha iyi anladım. Kendim çocuklarıma ne hissediyorsam benim annemde benim için onu hissediyor. Koca kadın oldum ama annemin gözünde hala çocuğum. Onun çocuğuyum. Annemin gözünde büyümeyen çocuk. 

Babamı erken yaşta kaybettim o yüzden annem benim içimde hem annem hemde babam. Kendimi kötü hissettiğimde onun sesinde duyduğum huzur, bana verdiği hissiyat bambaşka. Ben o üzülmesin diye ona bazı şeyleri söylemekten kaçınırken o da bana aynı şekilde davranıyor. Ben onu düşünüyorum oda beni. 

İki çocuğumu da dünyaya getirirken annem hep yanı başımdaydı. Benimle birlikte ağladı. Benimle birlikte acı çekti. Gözlerinden görebiliyordum her şeyi. Hatta oğlumun doğmasını beklerken başımda hatim indirdi diyebilirim. Elimi sürekli tuttu ve hiç bırakmadı. Nasıl becerdiyse girilemeyen doğumhaneye girip yanıma kadar gelip, tatlı öpücüğünü kondurdu. Anne bu işte her şeyi yapabilecek güçte. 

Annem her daim yanımda olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum. 

Anne kıymeti her yaşta bilinmeli, anneye itiraz edilmemeli ama yapıyoruz işte. 

Dünyaya gelen her bir insanın annesi var.  

Canım annem şehir dışında olduğundan bu anneler gününde onu göremeyeceğim için çok üzgünüm. Yanında olsam da doya doya sarılabilirsem. 

Anne evi, anne yemeği, anne kucağı candır. Huzurdur. Mutluluktur. Sırtınız yasladığınız duvardır.

Tüm annelerin ve benimde anneler günüm kutlu olsun.


8 Mayıs 2014 Perşembe

İlk Aşk (Flipped) Aşk Tadında Bir Film

Film yorumcusu değilim ama seyrettiğim güzel filmler hakkında yorum yazmak ve paylaşmak hoşuma gidiyor.

Flipped filmini başka bir film ararken tesadüfen buldum. İmbd 'den yüksek puan aldığını görünce de indirdim hemen. Uzun bir süredir de seyretmek için sırasını bekliyordu.

Arada kendimi duygusal hissettiğim zamanlarda romantik filmler seyretmeye bayılırım. Dün akşamda oğlumun erken uyumasını fırsat bilerek birazda keyiflenmek adına İlk Aşk'ı seyretmeye başladım.

Biraz filmden bahsetmek istiyorum: Film ilk baktığınızda çocuk filmi gibi gözükebilir gözünüze ama öyle değil kesinlikle. Her yaştan insanın seyredilebileceği tadı yerinde eğlenceli akıcı bir film. 

Filmimiz Bryce'lar yeni bir eve taşınmasıyla başlamaktadır. Brycler eşyalarını taşırken Julie ile tanışır ve bu tanışma onu hiç mutlu etmemiştir. Aynı mahallede karşı karşıya oturmak, her gün onu görmek aynı sınıfta onunla beraber olmak hiç istediği bir durum değildir. 

Küçük Juli için işler öyle değildir. Çok farklı ilerlemektedir. Bryce'ın hayatına girmesi ile ilk aşkını da tatmış olur. İlk öpücüğünün Bryce'dan olmasını istemektedir. 

Yaşananlar ve duygular  Bryce ve Juli'nın gözünden ayrı ayrı anlatılıyor. Duygular çok yoğun şekilde işleniyor. Küçük bir genç kızın hissettikleri, çekingen ve güveni olmayan bir erkek çocuğunun yaşadıkları iki karakterden ayrı yorumlanıyor.  

Tanışmalarından bu yana aradan altı yıl geçer. Juli ve Bryce için işler daha da zorlaşır. Juli ve Bryce artık ergenlik çağına girmişlerdir. Zaman zaman birbirlerinden uzaklaşsalar da, aralarında güçlü hep yerini korur.

Juli'nin yaşama bakışı deli gibi bağlandığı çınar ağacı hayal dünyası, hisleri, azmi ve başarısı Bryce'da çok etki bırakmamıştır ve reddedilmeyi fark eden Juli artık üzgündür.
 
Bu bağı Bryce'nin fark etmesi dedesinin ona uzattığı gazete haberiyle canlanır. Çok geç fark ettiği Juli, artık onun düşünebileceği tek kızdır.  


Artık sıra Bryce'tadır. Hissiz kaldığı Juli'yi nasıl geri kazanacaktır. 

Bryc'tan kısa bir replik:
  • Okuldaki en seksi kızla yemek yiyordum.
  • Ve çok mutsuzdum.
  • Çünkü birkaç metre ötemde Juli duruyordu.
  • Benim Juli'm.
  • Gülüyor.
  • Acaba neye gülüyor?
  • Nasıl orada oturup, gülüp o kadar güzel durabilir.

Zaman su gibi akıp geçti. Ben hala bir şeyler olmasını beklerken filmi bitirmişim. Bittiğine üzüldüm.

Hani dersiniz ya bu filmi mutlaka seyretmem gerekir, olmazsa olmaz. İlk aşk bu kadar mı güzel anlatılır?

İki minik kalpten yayılan sıcacık sevgiyi sizde seyrettiğinizde hissedeceksiniz.


Damağınızda tatlı bir tat yüzünüzde tatlı tebessüm olsun istiyorsanız İlk Aşk seyredilmeye değer bir film. 



İyi seyirler:)))

 

2 Mayıs 2014 Cuma

Zeytinyağlı Taze Fasulye Yemeği

Kış ayları insana kasvet veriyor. havanın kapalı olması modumuzuda düşürüyor. Ben öyle düşünüyorum ve geneldede kapalı havalar beni kasıyor. 

Bahar geldi. Yaza doğru ilerliyoruz. Akşam aydınlığında işten çıkıp eve gündüz gözüyle girmek çok güzel.

Servisten inip eve yürüdüğüm güzergahta salı günleri semt pazarımız kuruluyor bizim. 

Pazardan alışveriş yapmayı severim ama çoğu zaman fırsat bulamadığımdan genelde marketten alıyorum.

Sebze meyveleri genelde zorda kalmadıkça mevsimlerinin dışında tüketmemeye çalışıyorum. Mevsimi olmayan ürünlerde tat bulamıyorum ve yaptığım yemeğe de lezzetini verdiğine inanmıyorum. 

Geçen akşam eve giderken pazarada uğrayayım, biraz alışveriş yapayım derken pazar tezgahında mis gibi ince uzun taze fasulyeleri gördüm. Görünüşünden ne kadar taze olduğu belli oluyordu. bende kaçırırmıyım hemen aldım ve o akşam ocağın üstüne koydum. 

Zeytinyağlı fasulye benim için zeytinyağlıların tacı. Çok severim:)))

Ben burada detaylı olarak nasıl yapılacağını anlatmak istemiyorum. Sadece kendimin nasıl yaptığına değinmek istiyorum. Herkesin farklı bir yapış şekli vardır mutlaka.

Benim yaptığım şekilde de çok lezzetli oluyor denemenizi tavsiye ederim. 

Fasulyeleri kırarak değilde, keserek ayırıyor ve temizliyorum. Soğanları ve domatesleri doğruyor ve hazırlıyorum. Ben bol domates kullanıyorum. Fasulyeleri iyice yıkadıktan sonra, tencerenin içine ilk önce domates ve soğan karışımının yarısını kavurmadan koyuyorum. Sonra fasulyelerin yarısını, tekrar domates ve soğan fasulye Yani kat kat yapıyorum. En sonunda tuz, kesme şeker, bir diş sarımsak ve zeytinyağı. Tencerenin ağzını kapatarak çok kısık ateşte domateslerin suyu ve fasulyenin saldığı kendi suyuyla buharda pişiriyorum. Arada karıştırmayıda ihmal etmeyerek tabi. Suyu az gelirse biraz su  veya rengi biraz soluksa da az salça konulabilir. Taze fasulye piştikten sonra sarımsak içinden alınabilir. Ben zzeytinyağlı yemekleri bir gece dolapta dinlendirip ertesi gün tüketmeye çalışıyorum.                            
Afiyet Olsun:)))