Merhabalar
Blogger olmayı ve blogda yazı yazmayı neden seviyorum biliyor musunuz? Gönül rahatlığı ile istediğim duyuruyu yapıyor, özgürce içimdekileri döküyorum.
Uzun zamandır yapmak istediğim bir şey yaptım. kan verdim. Daha öncede vermek için başvuruda bulunmuştum ama ilaç kullandığım için almadılar.
Cumartesi bir fırsat oluştu ve kan bağışımı gerçekleştirdim. Kan değerlerimin düzgün olması bir avantaj sağladığı için kan vermem sorun yaratmadı ve toplamda 25 dk gibi bir zamanda kan verme işlemim tamamlandı.
Daha önce kayıt oluşturduğum için sürekli telefonuma kış ayları sebebiyle kan stokları azaldı mesajı geliyordu. İstanbul gibi büyük bir şehirde kan bulmak sorun olduğunu bildiğimden ben bir vatandaşlık görevimi yapmaktan son derece mutlu oldum.
Aslında isteğim kök hücre dönörü olmaktı.
Hemşire beni uyardı iyice okudunuz mu dedi? Çünkü kök hücre döneri olmayı kabul ettiğinizde ömür boyu dönör olmayı kabul ediyormuşsunuz. Sonradan vazgeçenler oluyormuş ve hemşire kesin kararlıysanız yapalım dedi.
Ben kök hücre dönörü olmak istiyorum ama yinede araştırmak için biraz zaman tanıdım kendime. İyice okuyup bilinçlenip o şekilde bağışçı olmak istedim.
Sizlerden de merak edenler olursa linki ekliyorum bakarsınız.
Kan verme sonrası bir sıkıntım oldu mu? Hayır. Biraz yorgun ve uykusuz olduğum için tüm gün baş ağrısı çektim ve ertesi gün hiç bir şeyim yoktu. Kan verdiğim gün ilk iki saat çay ve kahve tüketmedim ve bol bol su içmemi önerdikleri için çokça su içtim. Zaten çok su içen biriyim.
Bir gün sana da kan lazım olur düşüncesi içinde olup kana ihtiyacı olan bir hastaya kendi kanımın gitmesi sevinci bile bana yeter diye düşünüyorum.
Vücudum kanımı yenilediği için istersem bir dört ay sonra yeniden bağışçı olabilirim.
Sakın korkmayın ve kan vermekten çekinmeyin. Yeter ki değerleriniz güzel olsun ve kanınız bir hastaya şifa olsun.
O gün kan verirken ilk ben açılışı yapmıştım ve yarım saat içinde dört kişinin daha kan verdiğini gördüm. Bunları görmek bile beni duygulandırmaya yetti.