26 Aralık 2017 Salı

Kadınların Kabusu Miyomlar



Merhaba 


Geçtiğimiz ay tesadüfen öğrendiğim miyom, şu günlerde kabusum gibi bir şey. 

Erken regl durumundan dolayı aşırı ağrı çekip, iki büklüm kalınca  gece kendimi acilde buldum. Kontrol sonucu hiç bir sıkıntı olmadığı ve rahimimde miyom olduğu söylendi ve bu miyom sayesinde rahimim 10 haftalık gebelik boyutuna ulaşmış. 

Ben hemen eyvah dedim:( İnsan ister istemez korkuyor. 

Doktor her kadında olan, normal bir şey olduğunu anlatsa da ben kendimi ikna edemedim. Sadece takip edilmesi gerektiğini ve büyüme olursa müdahale edilebileceğini söyledi. 

Takip süreci; bir sonraki ay regl dönemi, aşırı kanama olma ihtimali veya regl süresinde uzunluk

Bunlar olursa doğru doktora:( 

Kadın olmak ne kadar da zor. 

Yaklaşık 25 gündür, kasık ve karın ağrısı çekiyorum. bazen bıçak kesiği gibi, bazen nefesim kesilecek gibi, bazen de gaz sancısı. Karnımda sürekli bir şişkinlik var ve çok sert. Elim hep karnımda. Ağrı oldukça kafamda binlerce düşünce. Ama geçiyor. Git gide yavaşladı şükür. 

Bunları yaşarken aşağıda sizinle paylaşacağım yazı çok iyi geldi. Okumak isterseniz buyrun lütfen. 



Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Yardımcı Üreme Teknikleri Merkezi - SEVAL TAŞDEMİR
Kadınların kabusu miyomlar kısırlığa neden oluyor 

Miyomlar, rahim ve rahim ağzında görülen normal dışı düz kas dokusu büyümeleridir. Miyomlar rahimde, miyometrium adı verilen kas tabakasında bulunan düz kas hücrelerinin anormal büyümesi ile oluşur. Çoğu zaman birden fazla sayıda miyom gelişir. Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, “Rahim ve rahim duvarında gelişen, kısırlığa ve düşüğe neden olabilen miyomları ciddiye alın. Kasıklarınızda ağrı hissettiğinizde doktora başvurun” diyerek kadınları uyarıyor.


Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, kadınların korkulu rüyası miyomları anlattı:

Miyom ne sıklıkta ve kimlerde görülür?
Miyomlar her dört kadından birinde görülür. 30-40 yaşlarında görülen miyomlar, menopoz sonrasında küçülür. 40 yaşın üzerindeki kadınların yüzde 40'ında miyom vardır ve miyomu olan kadınların yaklaşık yüzde 75'i miyomunun olduğunun farkında değildir.

Miyom neden oluşur?
Miyomların kesin nedeni bilinmemekle beraber östrojenin (kadınlık hormonu), miyomların büyümesine yol açtığı düşünülmektedir. Gebelik sırasında, salınan östrojen miktarı arttığından miyomlar bu dönemde büyür. Menopoz döneminde ise östrojen düzeyi azalır ve miyomlar küçülür. Ailesinde özellikle annesi, kız kardeşi veya anneannesinde miyom olan kişilerde miyom gelişme olasılığı fazladır.

Miyomlar ne hızda büyür?
Genellikle çok yavaş büyüyen miyomlar, gebelik döneminde ve östrojen içeren hormon tedavisi gören kadınlarda hızlı büyür.

DOĞUM KONTROL HAPLARI MİYOMA NEDEN OLMAZ
Doğum kontrol hapları miyomlara neden olur mu?
Eskiden doğum kontrol haplarının, östrojen ve progesteron içerdiği için miyomlara neden oldukları düşünülmekteydi. Fakat yapılan çalışmalarda miyom oluşma riski açısından doğum kontrol hapları kullanan ve kullanmayan kadınlar arasında hiçbir fark bulunamadı.

Miyomların değişik tipleri var mıdır?
Miyomlar genellikle rahimde, nadiren de rahim ağzında görülür. Miyomlar rahimde yerleşmiş oldukları tabakaya göre tiplere ayrılır.
Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, miyomların tiplerini anlattı:

Subseröz miyomlar:
Rahmin dış tabakasında yerleşmiş miyomlardır.
İntramural miyomlar:
Rahmin orta tabakasında yerleşmiş miyomlardır.
Submüköz miyomlar:
Rahmin iç tabakasında yerleşmiş miyomlardır.
Saplı miyomlar:
Rahim dışına doğru büyüyen miyomlardır.
Parazitik miyomlar:
Karın içinde rahim dışında yerleşmiş miyomlardır.

Miyomların belirtileri nelerdir?
Birçok miyom hiçbir bulgu vermez. Miyomların yol açtığı yakınmalar; miyomların büyüklüğü, yerleşim yeri ve sayısına göre değişir. Miyomların en sık yol açtığı yakınmalar: Kasık ve karın ağrısı, kasıkta ve karında dolgunluk ve basınç hissi, cinsel ilişki sırasında ağrı, fazla ve uzun süren adet kanaması ve ara kanamalardır. Miyomların endometriuma (rahmin iç tabakasına) bası yapmasından dolayı adet kanamaları arasında anormal kanamalar görülür. Azalan mesane kapasitesine bağlı olarak sık sık idrara gitme ihtiyacı hissedilir. Eğer miyoma bağlı bası düzeltilmezse böbrekler zarar görebilir. Rahmin alt bölgesindeki miyomlar kalın bağırsaklar ve rektuma bası yapar. Buna bağlı bağırsak hareketleri güçleşir, kabızlık ve hemoroidler (basur) oluşabilir.

ORTAYA ÇIKAN KİMYASALLAR AĞRIYA NEDEN OLUR
Miyomlar ağrıya neden olabilir mi?
Miyomlar büyüyebilmek için kanlanmaya ve oksijene ihtiyaç duyar. Ani büyüyen miyomlar iyi kanlanamadığı ve oksijen ihtiyacı karşılanamadığında hücre ölümü gerçekleşir ve dejenere olur. Bu sırada ortaya çıkan kimyasallar ağrıya neden olur.

MİYOMLAR KISIRLIĞA NEDEN OLABİLİR!
Miyomlar kısırlığa yol açar mı?
Rahim içinde bulunan miyomlar infertiliteye (kısırlığa) neden olabilir. Çocuk sahibi olamayan vakaların yüzde 2-3'ünde infertilite nedeni miyomlardır. Miyomlar endometriumda değişikliklere neden olarak döllenen yumurtanın rahme tutunmasını engelleyebilir. Bunun ötesinde fallop tüplerine (yumurtalık kanallarına) baskı yaparak spermin yumurtaya erişmesini ve döllenmeyi engeller. Miyomlar çıkartıldıktan sonra elde edilen gebelik oranları; hasta yaşı ve gebeliğe engel olan diğer nedenlerin bulunmasına bağlı olmakla beraber genellikle yüksektir.

Miyomlar düşüğe neden olur mu?
Miyomu olan kadınlarda düşük görülme ihtimali yüzde 40 gibi yüksek oranlara ulaşabilir. Endometrial doku ve rahmin kanlanmasındaki bozukluklar erken dönemde düşüklere neden olabilir. Gebelik döneminde artan östrojenin etkisi ile miyomlar büyür, rahimdeki yerleşim ve büyüklüklerine göre bebeğin ve plasentanın (bebeğin eşi) gelişmesini engelleyerek düşüklere yol açar. Miyomların cerrahi ile çıkartılmasından sonra miyoma bağlı düşük yapan hastaların yüzde 80'i sağlıklı çocuk sahibi olabilir.


MİYOMLARIN TANISI NASIL KONULUR?
Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, miyom tanısının nasıl konulduğunu şu maddelerle anlattı:
  • Basit jinekolojik muayene ile miyomların tanısı konulabilir. Miyomlar erken dönemdeki gebelik, yumurtalık ve bağırsak tümörleri ile karışabildiğinden hastalara mutlaka detaylı inceleme yapılmalıdır. Miyomların tanısında aşağıdaki yöntemler kullanılır:
  • Ultrason, yüksek frekanstaki ses dalgalarını kullanarak üreme organlarının görüntülenmesini sağlar. Miyomlar 1 cm'den küçük veya çok büyük ise ultrason ile inceleme sağlıklı sonuç vermeyebilir.
  • Bilgisayarlı tomografi ile rahmin üç boyutlu görüntüsü elde edilir, miyomların tanısında bu yönteme genellikle gerek duyulmaz.
  • Magnetik Rezonans, miyomların tanısında nadiren başvurulan bir yöntemdir.Bu işlem miyomun büyüklüğü ve yeri hakkında fikir verir.
  • Histerosalpingografi (HSG-rahim filmi) adı verilen inceleme ile rahim ve fallop tüplerine özel bir boya verilerek bu yapılar değerlendirilir. Rahim ve tüplerdeki anormalliklerin tanısına imkan veren bu yöntem ile miyomların da tanısı konur.
  • Diagnostik Histeroskopi incelemesinde histeroskop olarak adlandırılan teleskopik bir cihaz ile rahim içi değerlendirilir. Bu yöntem ile aynı zamanda miyomlar çıkartılabilir.
  • Diagnostik Laparoskopi ile miyomların tanısı konur ve tedavisi yapılabilir. Laparoskop olarak adlandırılan teleskopik bir cihaz ile karından girilerek üreme organları değerlendirilir. Genel anestezi altında yapılan işlem esnasında histeroskopi de uygulanabilir.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, miyomun nasıl tedavi edildiğini madde madde anlattı:
Düzenli Takip: Tüm miyomların cerrahi ile çıkarılmasına gerek yoktur. Ağrı, basınç hissi, düzensiz ve aşırı kanama yakınmaları olmayan hastaların düzenli kontrolleri yapılarak miyom boyutları takip edilir.
Cerrahi: Yakınmalara yol açan ve hızla büyüyen miyomlar cerrahi olarak çıkartılmalıdır. Rahim bırakılarak sadece miyomların çıkartıldığı ameliyatlara miyomektomi denir.
Cerrahi Histeroskopi: Rahme yerleştirilen histeroskop ile sadece rahim içinde bulunan miyomlar çıkartılabilir.
Cerrahi Laparoskopi: Rahmin dış duvarına yerleşen miyomların çıkartılması için uygulanabilir. İnce bir kesiden laporoskop ile karın içine girilip miyomlar çıkartılır.
Laparatomi: Miyomlar çok büyük veya çok sayıda ise diğer yöntemlere göre daha büyük bir girişim olan laparatomi uygulanabilir.

MİYOM VE KİST ARASINDAKİ FARK NEDİR?
Miyom; düz kas hücrelerinin bir araya geldiği, çoğunlukla rahmin içinde veya çevresinde bulunan katı tümörlerdir. Kist ise yumurtalık içindeki içi su dolu keselerdir. Her ikisi de iyi huyludur.

4 Aralık 2017 Pazartesi

Saklama Rehberi

                                          
Besinlerin kullanım ömrünü nasıl uzatabileceğinizi biliyor musunuz? Peki ya onları ne kadar uzun bir süre boyunca saklayabileceğinizi? Eğer siz de benim gibiyseniz, birkaç temel gıda dışındaki hiçbir besin için net bir fikriniz olmadığına eminim. En basitinden, sizce elma ne kadar bir süre saklanabilir? Lezzetini, sertliğini ve tazeliğini yitirmemesi için ne yapmak gerekir? Oturup her besin maddesi için internette araştırma yapmanıza gerek yok: http://saklamarehberi.com, tüm bu bilgilere tek bir kaynaktan ulaşmanızı sağlıyor.

Türkiye’nin ilk ve en büyük derin dondurucu üreticisi olan Uğur Soğutma tarafından hazırlanan (ve tamamen ücretsiz şekilde kullanılabilen) sitede; hamur işleri, süt ürünleri, meyveler, sebzeler ve et ürünleri ile ilgili merak ettiğiniz her bilgi yer alıyor. İlk olarak, tüm bu besinlerin ideal kullanım sürelerinin ne olduğunu, daha sonra da bu kullanım süresini nasıl uzatabileceğinizi öğreniyorsunuz. Tahmin edebileceğiniz gibi, derin dondurucu kullanmak tüm gıda maddelerin daha uzun süre dayanmasını sağlıyor. Ancak, örneğin karidesi derin dondurucuda saklayabilir misiniz? Peki ya yazın aldığınız, lezzetli ve sulu bir karpuzu derin dondurucuya koyup, kışın yiyebilir misiniz? Tüm bu soruların ve çok daha fazlasının cevaplarını Saklama Rehberi web sitesinde kolayca bulabiliyorsunuz. Hepsi bu kadar değil: Sitenin “Alternatif Bilgiler” bölümünde, evde kolayca hazırlayabileceğiniz birbirinden lezzetli tarifler yer alıyor. Evde nasıl mocha yapabileceğimi, meyvelerin kararmasını nasıl önleyebileceğimi, hatta unsuz kekin nasıl yapılacağını bile öğrendim. Laf aramızda, kot pantolonların derin dondurucuda temizlenebileceğinin de haberdar oldum! (Kotu fırçaladıktan sonra bir poşete koyup derin dondurucuda 1 gün boyunca bekletiyorsunuz.  Şaşırtıcı, değil mi?)

Türkiye’nin ilk gıda saklama rehberi olan http://saklamarehberi.com, beni şaşırtacak ölçüde bir içeriğe sahip ve her birini okumaktan büyük keyif aldım. Eğer sizin de bir derin dondurucunuz varsa, bu siteyi muhakkak ziyaret etmelisiniz. Derin dondurucunuz yoksa bile gıdaları nasıl daha sağlıklı tüketebileceğinizi, ne kadar uzun bir süre boyunca saklayabileceğinizi ve basit, pratik, lezzetli tarifler ile ipuçlarını Saklama Rehberi web sitesinden öğrenebilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

12 Ekim 2017 Perşembe

Ya Sonra...


Uzun zaman sonra merhaba

Hayat o kadar yorucu ki ne yapmak istediğini karar veremez hale gelip, bir an kendi kabuğumuzun içinde boğulmaya başlıyorsunuz.

Ya kabuğu kırıp dışarı çıkıyor, ya da aynı acıları içinizde ısıtarak mideniz bulanana kadar yaşıyorsunuz.

Acı çektirmek mi? Kendimize en en derinlere sokarak acıyı damarlarımızda hissetiriyoruz. 

Dün bir arkadaşım yaz dedi. İçinde konuştukarını yaz yaz anlat. O zaman çıkar yolu bulabilirsin. 

Yazmayı çok çok sevdiğim halde bayağıdır yazmayı kestim. Nasıl bir eksiklik oldu içimde anlatamam. Bende başladım içimdekileri bir bulanık kafa ile yazmaya. 

Belki saçma sapan. Belki manidar. Belki de bir çoğumuzun düşündüğü aynı şeyler. 

Anlatamadıklarım da var. Kimseye dile getiremediklerim de.

En ağırı da anlatamamak.

Dün akşam kafamın içinden dökülenler bunlar:

İyiyim demek dudak alışkanlığı olmuş.

Hayat o kadar çok inişli çıkışlı ki. 

Evren önüne sürekli engeller koyuyor.

Genelde de hep iniş oluyor.

Mutluluklar az da olsa hep mutluluk peşin de koşup yoruluyoruz.

Masum değiliz gerçekten hiç birimiz.

Hep bir hak arayışı içinde koşup durmak ne kadar da yorucu.

Ortak bir payda buluşmak varken bunca hırs, bunca çekişme neyin çabası?

Her şey sevilmek uğruna mı ?

Hayır. Değil...

Her şey iyi olmak. İyi anılmak uğruna olmalı.

Şu ahir dünya da bir gün daha yaşamak, bir gün daha yaşamın kıymetini bilmek lazım.

Bak düne dönemiyoruz ama yarın yapmak istediklerimizi bir şekilde planlıyabiliyoruz.

Ne geçerse önünden, ne olursa da olsun şu dünya da, güzel kılmak da biraz senin elinde.

Değil mi ki?

İyiyim demek dudak alışkanlığı ya. Değil işte. İyi olmadan da iyiyim gibi rol yapma çalışması.

O yüzden objektife hep gülen yüzler yansıyor.

Ağlayan salya sümük üzgün fotoğraflar çerçeveler de yerini almıyor.

17 Temmuz 2017 Pazartesi

Yarıyıl Raporu - Mim





Merhabalar 

İlk defa mimleniyorum:) Mim'in konusu da hem de çok güzel. KİTAPLAR

morduslerkitapligi Beni bu mime davet etmiş, bende katılmaz mıyım? 

Bu yarıyılda okumuş olduğumuz kitaplarla ilgili 14 soruyu seve seve cevaplamaya çalışacağım da, okumuş olduğum 39 kitap içinden nasıl seçim yapacağım O işte en zoru. 

Hadi başlayalım o zaman 


1) Şu ana kadar okuduğun en güzel kitap?

Zaman zaman ve bazı dönemlerde bazı kitaplar ruhuma çok iyi geliyor. Bu yarı yıl için cevaplarımı verirsem Sinem Çelebioğlu’nun ilk kitabı Şans Kurabiyem'i diyebilirim. Kitap sayesinde kendisi ile çok güzel bir arkadaşlığa adım attık ve sağlam adımlarla ilerliyoruz. 




2) Şu ana kadar okuduğun en iyi devam kitabı?

Pek devam kitapları okumuyorum. Sebebi; çok sabırsız olduğum için beklemek bana işkence gibi geliyor. Bu yarıyıl, Piyon, Vezir ve Şah serisini çok beğendim.




3) Okumak istediğin ama henüz okuyamadığın yeni çıkan bir kitap?

Kayıp Kız'dan sonra çıkan Karanlık Sular okumak istediklerim arasında. 


4) İkinci yarıda çıkmasını çok beklediğin bir kitap?

Aslında iki tane var. Birincisi Yetim Kraliçe ve Aristo ve Dante Evrenin Sırlarını Keşfediyor kitaplarının devamlarını merak ediyorum. 




5) Seni hayal kırıklığına uğratan kitap?

Stefan Zweig'den Ay Işığı sokağı. Beni karamsarlığa sürükledi.  Yazarı bildiğim için bu kitap eski tatlarını vermedi. 



6) Seni şaşırtan bir kitap?

Başak Sayan'dan Ölü Kuşların Sessizliği. Çok beğenerek ve merak ederek okudum. 



7) Favori yeni yazarın?

Yine iki cevap veriyorum. Tarık Tufan ve Hasan Ali Toptaş 




8) En yeni favori karakterin?

Safir'den Evangeline, kısaca Eva



9) Seni ağlatan kitap?

Murat Tavlı'nın son kitabı Kuytu oldu. 




10) Seni mutlu eden kitap?

Son okuduğum kitap. Zeynep Saraç'tan Gri Mavi



  
11) Kitaptan uyarlanan en beğendiğin film?

Bu yıl okuduğum kitaplardan film olanı olmadı. Bence Piyon, Vezir ve Şah olsun isterim.


12) Bu yıl yazdığın favori kitap yorumun?

Tüm yorumlarımı çok seviyorum. Özenerek hazırlıyorum. En çok okunan iki kitap yorumumu söyleyeyim o zaman. Birincisi Şans Kurabiyem ikincisi de Piyon 

  
13) Bu yıl satın aldığın en güzel kitap?

Yine zor bir soru. Kitap almaya başladığımda 4 veya 5 tane birden alıyorum. Seçimlerime dayanarak hepsi çok güzel.  

14) Yılsonuna kadar neleri okumak istiyorsun?

Kelebeğin Kaderi, Gömülü Şamdan, Bağımlı Bağımsız, Schindler'in Listesi, Yemin, Aynadaki Sır, Mavi Köpeğin Gözleri, Gelin ve ve niceleri... 

Hımmm. Ben kimi davet etsem acaba? Esra'yı, Kübra'yı ve Selcan'ı davet etmek istiyorum. 

Bakalım onlar ne cevap verecekler? 

Tüm kitap yorumlarımı yasamaacilanpencere.com ve soylentidergi.com'da bulabilirsiniz. 

6 Temmuz 2017 Perşembe

The Body Shop Reggie Banyo Süngerleri



Merhabalar

Kızım yaklaşık üç aydır Cevahir Avm'de bulunan The Body Shop'ta çalışıyor. Hemen hemen her akşam bana markanın ürünleri, ürün içerikleri ve tarihi ile ilgili edindiği bilgileri bana aktarıyor. O kadar güzel hikayeler öğrenmeye başladım ki, öğrendiklerimi sırasıyla sizinle de paylaşmak için çalışacağım.

İlk konu hikayesi çok güzel olan bir ürün. Banyo Süngeri ; Mr. Reggie Banyo Süngeri, Mrs. Reggie Banyo Süngeri ve çocukları Junior Reggie Banyo Süngeri.

Şimdi bu isimler nereden geliyor diyeceksiniz? Kızımdan duyduğum kadarı ile anlatıyorum.
Vietnam’da Khe Nuoc Trong ormanlarında görülebilen, bir maymun türünün nesli tükenmekteymiş. Neslinin devamı için başlatılan projeye destek vermek için The Body Shop Reggie Banyo Süngerlerini üreterek projeye destek vermiş. Neslin devamını sağlamak için çalışmaya başlamış.

Bu yazıyı yazarken nesli tükenen maymunlar için bir kaç yazı okuduğumda yine insanoğlunun zalimliğini bir kez daha kabul etmiş oldum.

"Bu maymun türleri için en büyük tehlike Çin’de yerel menüde yer almaları, yemek olarak tüketilmeleri ve Çin tıbbında ilaç yapımında kullanılıyor olmalarıdır."

Vahşi Doğa Kampanyamıza katılın slogonu ile yola çıkan The Body Shop; "satın aldığınız her hediye ürün ile, nesli tükenmekte olan hayvanlara ve onların doğal yaşam alanlarını korumaya katkıda bulunuyorsunuz. Vietnam, Endonezya ve Malezya’ya ayrılacak olan gelir ile doğaya olan borcumuzu sizlerin yardımıyla ödüyoruz." diyor.

The Body Shop , 3 YARARLI VAHŞİ PROJE'sinde VIETNAM, ENDONEZYA, BIO KÖPRÜ NEDİR? sorularını soruyor.

Kritik derecede nesli tükenmekte olan hayvanlara destek veren firma 20.000 £ katkıda bulunmayı hedefliyor.

The Body Shop, elde edilen gelirden oluşturulan fonlarla, aynı zamanda Sumatran orangutan ve kaplanlarına ve Asya fillerine, Malayan kaplanlarına da yeni projelerle koruma sağlayacaklarmış.

Reggie banyo süngeri, hem çocukları sevindirecek hem de vahşi doğaya katkıda bulunması için yaratmışlar.

Red-shanked Douc maymun türünü ait olduğu doğal ve vahşi ortamına kavuşturarak, 
neslinin devam etmesine katkıda bulunmak için ürettikleri Reggie banyo süngeri çocukların sevebileceği kadar şirin mi şirin. Bizim evde iki tane var bile:))  Biri Damla'ya biri Berke'ye

Duyduğum ve biraz okuduğum kadarı ile anlatmaya çalıştım. Daha detaylı bilgi için linki buraya bırakıyorum.

Belki sizde bir ürün alarak katkıda bulunmak isterseniz.

Ne dersiniz? Doğa ve hayvanlar bizim her şeyimiz değil mi?

Sevgiler

Elmas

5 Temmuz 2017 Çarşamba

Herkes Kırılır& Melike İnci Kitap Yorumu



Merhaba 

Yitik Ülke Yayınları benim son zamanlarda kitaplarını severek takip ettiğim bir yayınevi. Melike İnci'bin de kitaplarını da bu sayede öğrenmiş oldum. İyi ki de öğrendim. 

Haydarpaşa Kitap Günleri'nde kendisi ile tanışma fırsatını da yakalamam da ayrı bir mutluluk oldu benim için. 

#asksirayagirmez den sonra gelen #herkeskirilir ilk çıktığı andan beri okumak için sabırsızlanıyordum. 

Temmuz ayının ilk kitabı Herkes Kırılır'ı anlatırsam çok şey söylemek isterim. 

Bir kere şunu belirtmek isterim ki bir önceki kitaptaki herkes, bu romanda yeniden karşınıza çıkıyor. Melike Hanım, Selim'i, Oya'yı, Deniz ve Berk'i Cadı Aylin'i Zübeyde Anneyi, İsmet Bey'i Sevgi'yi ve diğer karakterler...

Hepsinden biraz biraz anlatıyor. Ama en çok Murat ile Yasemin'den bahsediyor. 

Yasemin ile Murat nasıl tanıştı, neler yaptılar, ne konuştular, başlarına neler geldi...

O olaylar nasıl su gibi akıyor, nasıl güzel diyaloglar kuruluyor anlatamam. 

Bir iddia ile başlayan oyun o kadar güzel bir aşka dönüşüyor ki, işte orada sen okuyucu, hissetmen gerekiyor. 

Yasemin gibi bir kadın olmak lazım diyorum ve onu onun gibi karşılayabilen Murat gibi bir adam. 
İkiside o kadar dürüstler ki. Ne olursa olsun birbirlerinden bir şey saklamıyorlar. Tencere kapak misali birbirlerini tamamlayan güzel bir çift. Romanda da arkadaşları tarafından bu vurgu sürekli yapılıyor.

Siz yazarın önceki kitabını okuduysanız Murat'la Yasemin'in hayatlarını zaten biliyorsunuz. Ama bence bu mükemmel çiftin öncesinde neler yaptığını bilmiyorsunuz. 
Öğrenmek ister misiniz? O zaman okumalısınız. 

Murat'la Yasemin'i çok sevsem de benim gönlümde taht kuran sanırım hep Selim olacak. O başka. Ben selim'le Yasemin'i daha çok yakıştırmıştım. Selim gibi birini dize getirecek de Yasemin olurdu ama Oya'da başka yani. 

Diğer bir sevdiğim kadın karakter Zübeyde Anne. Bir sonraki kitap olursa ona daha çok yer verilmeli. Onunla birlikte İsmet Bey'de.

Ben her iki kitabın da yorumunu yapmışım gibi oldu. 

Hayatımız kişiler bu kitaptaki gibi olsa keşke. 

Romanda birbirini çok seven arkadaşlar ve akrabalar var ki. Onlar gibileri sanki çok eskilerde kalmış. 

Benim bu iki kitabı sevmemde, kitapları hızlı okumamdaki sebep saf sevgi oldu. 

Hiç bir çıkar ilişkisinin barınmadığı Melike İnci'nin kitaplarını okumanızı tavsiye ederim. 






4 Temmuz 2017 Salı

Haziran Ayında Okuduklarım



Merhaba

Haziran ayında bir dergi altı kitaptan ibaret oldu.
#stefanzweig dışındaki tüm kitaplar yeni yazarlara aitti.
Hepsini ayrı ayrı sevdim.
Hepsininde kitap yorumunu detaylı olarak yaptım.
Bazı kitap yorumlarımı yakın zamanda yazmaya başladığım soylentidergisi web sitesinde, bazılarını da yasamaacilanpencere anlattım.
Okuduğum tüm kitaplara da ınstagram hesabımda sürekli paylaştım ve paylaşmaya devam edeceğim.

Benim için zor geçen bir ayda her zamanki gibi kafamı yine kitaplara gömdüm.

Temmuz ayında uzun süre alınmış okunmayı bekleyen kitaplarıma yer vermeye karar verdim.
3 Sene önce CNR kitap Fuarından Aldığım Ephesus Yayınları’na ait Kayıp Kızlar Adası’ile başlangıç yapmış bulunmaktayım.  
Yine dayanamaz arada belki bir iki yeni kitap alabilirim 😉
Sizlerin temmuz ayı #okumalistesi neler var?

Şimdi sizi kitap yorumlarım ile bırakıyorum. 

SAFİR KİTAP YORUMU 






“Neye minnet etmeliyim. Hasta yatağındaki bir varis vermeden ölecek olan karıma mı? Ya da düşmanını bile tam olarak bilemediğim bu toprakların elime tutuşturulmuş olmasına mı? Sadece kral için savaşmışken, yapacağım en ufacık hatada krala ihanet etmiş sayılacağıma minnet etsem senin için uygun olur. Bildiğim ve yapabildiğim en iyi şey savaşmakken, bir savaş meydanında ölüp gitmekten daha fazlasını ummazken bu insanların alay eder gibi bana Lord demelerine mi  minnet etmeliyim. Ben bir şef yada koca değilim. Sadece kralın verdiği görevi yerine getiren bir piçim. “
Bu paragraf az çok Safir kitabı hakkındaki tanımlamayı yapıyor.
Kafa koparan Brian için söylenmiş onca efsaneyi duyan, ondan deli gibi korkan Evangeline  Kral’ın emri ile birden kendini Brian ile evli bulur. Kralın emrinden hiç çıkmayan Brian, Eva ile birlikte yeni görevi için Altın Vadi’ye gider. Artık Altın Vadi’nin yeni bir Lord’u ve Leyd’si vardır.
Devamı 

ELYA ŞEYTANI KİTAP YORUMU 



Ephesus Yayınları bizi yeni yazarlar ve yeni kitaplarla tanıştırmaya devam ediyor. Bu gün sitemimizin konuğu Romantik Komedi dalında yazılmış Elya Şeytanı
Elya Şeytanı kim mi? O Koray Doktorun başta nefret ettiği, sonrasında nasıl oldu onunda bilmediği deliler gibi aşık olduğu şeytan mı şeytan Asi.
Hadi biraz Asi’yi anlatayım size.
Üniversiteyi bitirdikten sonra ara verdiği dede ocağı Edremit’e geri dönen Asi, Musa Dede engelinden o kadar çok çekiyor ki koca bir roman boyunca gaddar dede Musa’ya sinir olup duruyorsunuz.
“Dedem çöktüğü yerden karabasan gibi üstümüze üstümüze gelmeye başlayınca doğrulduğum koltuğa yeniden gömüldüm. 

Devamı

YETİM KRALİÇE KİTAP YORUMU 





Bugün farklı bir kitap yorumu ile geldim. Yetim Kraliçe
Genç zamanlarımda oldukça fantastik kitap okumuştum. Şimdilerde biraz daha edebi yönü  ağır kitaplara yönleniyorum dersem doğru tarifi yapmış olurum.
Yinede her türden ve çeşitten kitap okumaya özen gösteriyorum.
Yetim Kraliçe’de onlardan biri. Kitaba başladığımda okuyorum ama pek keyif almıyordum. Sonra kendime “Fantastik filmleri seyretmeyi çok sevip izlediğine göre kitabı da okumalısın.” kendime vermiş olduğum bu direktifle başladım romanı okumaya. İyi ki de sıkılıp bırakmadım. Romanın son sayfasını okuyup kitabı kapattığımda “Yine güzel bir kitap bitirmiş oldum.” dedim.
Sizce çok mu kendi kendime konuşuyorum:)
Neyse…
Gelelim kitabımızı anlatmaya;
Yetim Kraliçe üç bölümden oluşuyor:
·         Balık kartalları
·         Tılsımlı Topraklar
·         Bıçak

Devamı

HAYAL MEYAL KİTAP YORUMU 




“Ölüm hep yanıbaşınızda değil mi? Bizim aklımızdan atmamız ölümü uzaklaştırmıyor. Biz kendimizi ölüme uzaklaştırınca ölümde bize uzaklaşıyor sanıyoruz ama nafile. Ölüm bir adım ötede zaten.”
Hayal Meyal, yazarın okuduğum ilk kitabı. Ne içeriğini ne de arka kapak yazısını incelemeden sadece kapak resmini beğenip almış olduğum bir kitap.
Kendinizi tamamen kitaba verdiğinizde bir saat gibi kısa bir sürede bitebilecek ama bittiğinde de damağınızda güzel bir tat bırakacak yalın bir hikaye.
Devamı

ARİSTO VE DANTE EVRENİN SIRLARINI KEŞFEDİYOR KİTAP YORUMU 

Bazı kitaplar vardır ki pek yorumlanamaz… Anlatılmaz… Kelimeler yeterli gelmez…
Aristo ve Dante Evrenin Sırlarını Keşfediyor romanı da benim için öyle. Neden bilmem bu kitabın ilk çıktığını gördüğümde kapak tasarımı mı, romanın adı mı bilmiyorum; ama çok istekli bir okuma istediği  duyduğumu biliyorum.
Ve kısa sürede okudum. Abartısız söylüyorum gerçekten çok sevdim.
Aristo ve Dante Meksikalı, 15 yaşında, pek arkadaş edinememiş iki erkek çocuğu. Bir gün yolları bir havuzun başında Dante’nin “Sana yüzmeyi öğreteyim mi?” sorusu ile başlar.
Kitabın tanıtım yazısını okuduğunuzda bu başlığı bulabilirsiniz. Ya bilmedikleriniz? İşte onlar siz okuyunca bulabildikleriniz.
Devamı 

AY IŞIĞI SOKAĞI KİTAP YORUMU

Stefan Zweig’in seçme öykülerinden olan  Ay Işığı Sokağı kitabı İş Kültür Yayınları tarafından yeniden raflarda olunca bende hemen Zweig arşivime bir tanesini daha eklemek istedim.
Sanırım şu ana kadar okuduğum en karamsar Zweig kitabı Ay Işığı Sokağı oldu diyebilirim.
Ay Işığı Sokağı beş öykünün içinde barındığı 74 sayfalık mini bir kitap.
Her hikaye öyle bir işlenmiş, öyle betimlenmiş ki siz okurken o hikayelerin üçüncü gözü olarak yaşıyorsunuz.
Üzüntü, karamsarlık, çaresizlik, gurur, incinmek, aşağılanmak ve birçok duygu uzun uzun kurulan cümlelerle size öyle bir geçiyor ki okumayı bırakmak istiyorsunuz. Ben öyle hissettim.