31 Ocak 2014 Cuma

Damla'nın Okul Yıllığı

Damla okul yıllığına benden bir şeyler yazmamı istediğinde "Kızım arkadaşların yazsın ben niye yazıyorum dedim" Aldığım cevap "Anne sen benim en iyi arkadaşımsın senin yazmanı istiyorum."

Beklemediğim bir cevaptı. Hoşuma gitmişti. Kızım için en iyi arkadaş benmişim. Ne mutluydu bize, arkadaş olabilmişiz.

Bende karalayım o zaman dedim ve Anadolu Lisesi maceramızı anlatmaya başladım.

Her anne baba gibi bizde kızımızın iyi bir eğitim almasını istedik ve illede Anadolu Lisesi olsun dedik. Gel gör ki Sbs sınav sonuçlarına göre İstanbul'da Anadolu Lisesi girmek imkânsız gibiydi.4.50 üzeri puan alacaksın ki iyi bir liseye yerleşesin. Onbeş gün boyunca Meb'in internet sitesinden çıkmadım diyebilirim. Sürekli araştırıyor, tüm puanları listeliyor uygun bir lise bulmak Damla'yı yerleştirmek istiyorduk. Bu ülkede çocuk okutmak ne zor bir şeydi. Hep sınav, her şey sınav olmaya başlamıştı. Çocuklarımız stres altındaydı. O yaz tatili bizim için sonuçların açıklanması, yerleştirme, yedekleri bekleme ile geçti.

İstanbul'da Damla'yı yerleştirecek düzgün bir lise bulamayınca "Kızım anne baba ben şehir dışında okuyayım arkadaşlarım da var. Gideyim mi ne dersiniz?" diyince karşı çıktım. Kızımı şehir dışında okutmak, ondan ayrı kalmak fikri hiç hoşuma gitmedi. Hele de bu yaşta. Üniversite okumayacaktı ki bu çocuk. Liseye gidecekti. Yapamazdım. Yok Damla'yı şehir dışında okutamazdım.

Çok konuştuk sabahlara kadar desem yeridir eşimle sürekli muhasebe yaptık. Kızımızın okumasını güzel bir meslek edinmesini o kadar çok istiyorduk ki... Ve aldığımız karar sonunda istemeyerek de olsa aldığımız karar şehir dışındaki en iyi Anadolu Lisesi yerleştirmek oldu. 

Sonunda yedeğin yedeğindeyken son kayıt günü İstanbul'dan kalkıp Edirne Keşan'daki Keşan Anadolu Lisesi'ne okulların açılmasına iki gün kala kızımın kaydını yaptırdım.

Çocuğunuz sizin en kıymetliniz. Anne baba olarak hep en güzelini, en iyisini istiyorsunuz evladınız için. Damla benim ilk çocuğumdu ve benim ilk kıymetlimdi. Kızımla olgunlaştım ben diyebilirim. Onunla yeşerdim. Onu başarılı olması için ben elimden geleni yapmaya hazırdım. Yaptığımıza da inanıyorum.

Biz kızımızı bizden uzakta okutmakla hiç pişmanlık yaşamadık. Aldığımız karar beni ne kadar korkutsada kızımdan  ayrı kalmak düşüncesi beni bir o kadar üzsede, çocuğumuzun geleceği için sabırla lisenin bitmesini bekledik. Damla'da elinden gelenin fazlasını yaparak derslerine iyi çalışarak, bize mutlu etti. 

Sona yaklaşmış durumdayız. Önümüzde ikinci yarı dönem kaldı.

Damla şimdi LGS'ye hazırlanıyor harıl harıl. Gecesi gündüzüne karışmış durumda. Yaprak testler ve test kitapları her yerde şu an. Martta ilk sınavını olacak. Konuşmalarımız hep üniversite üzerine. Üniversiteleri araştırıyor puanlarını inceliyor, bölümlere bakıyoruz. İstanbul'da burslu avukatlık veya uluslar arası ilişkiler istiyoruz. 

Bakalım yine hayatımızda sınav ve sınav stresi var. Bizde onun kadar gergin ve heyecanlıyız.  Kızımın geleceği bu sınavı bağlı maalesef.

Artık yeni bir başlangıç yapma zamanı. Bu yaz iyi bir üniversiteye yerleşmeyi çok istiyoruz.

Damla'nın Okul Yıllığı

Damla okul yıllığına benden bir şeyler yazmamı istediğinde "Kızım arkadaşların yazsın ben niye yazıyorum dedim" Aldığım cevap "Anne sen benim en iyi arkadaşımsın senin yazmanı istiyorum."

Beklemediğim bir cevaptı. Hoşuma gitmişti. Kızım için en iyi arkadaş benmişim. Ne mutluydu bize, arkadaş olabilmişiz.

Bende karalayım o zaman dedim ve Anadolu Lisesi maceramızı anlatmaya başladım.

Her anne baba gibi bizde kızımızın iyi bir eğitim almasını istedik ve illede Anadolu Lisesi olsun dedik. Gel gör ki Sbs sınav sonuçlarına göre İstanbul'da Anadolu Lisesi girmek imkânsız gibiydi.4.50 üzeri puan alacaksın ki iyi bir liseye yerleşesin. Onbeş gün boyunca Meb'in internet sitesinden çıkmadım diyebilirim. Sürekli araştırıyor, tüm puanları listeliyor uygun bir lise bulmak Damla'yı yerleştirmek istiyorduk. Bu ülkede çocuk okutmak ne zor bir şeydi. Hep sınav, her şey sınav olmaya başlamıştı. Çocuklarımız stres altındaydı. O yaz tatili bizim için sonuçların açıklanması, yerleştirme, yedekleri bekleme ile geçti.

İstanbul'da Damla'yı yerleştirecek düzgün bir lise bulamayınca "Kızım anne baba ben şehir dışında okuyayım arkadaşlarım da var. Gideyim mi ne dersiniz?" diyince karşı çıktım. Kızımı şehir dışında okutmak, ondan ayrı kalmak fikri hiç hoşuma gitmedi. Hele de bu yaşta. Üniversite okumayacaktı ki bu çocuk. Liseye gidecekti. Yapamazdım. Yok Damla'yı şehir dışında okutamazdım.

Çok konuştuk sabahlara kadar desem yeridir eşimle sürekli muhasebe yaptık. Kızımızın okumasını güzel bir meslek edinmesini o kadar çok istiyorduk ki... Ve aldığımız karar sonunda istemeyerek de olsa aldığımız karar şehir dışındaki en iyi Anadolu Lisesi yerleştirmek oldu. 

Sonunda yedeğin yedeğindeyken son kayıt günü İstanbul'dan kalkıp Edirne Keşan'daki Keşan Anadolu Lisesi'ne okulların açılmasına iki gün kala kızımın kaydını yaptırdım.

Çocuğunuz sizin en kıymetliniz. Anne baba olarak hep en güzelini, en iyisini istiyorsunuz evladınız için. Damla benim ilk çocuğumdu ve benim ilk kıymetlimdi. Kızımla olgunlaştım ben diyebilirim. Onunla yeşerdim. Onu başarılı olması için ben elimden geleni yapmaya hazırdım. Yaptığımıza da inanıyorum.

Biz kızımızı bizden uzakta okutmakla hiç pişmanlık yaşamadık. Aldığımız karar beni ne kadar korkutsada kızımdan  ayrı kalmak düşüncesi beni bir o kadar üzsede, çocuğumuzun geleceği için sabırla lisenin bitmesini bekledik. Damla'da elinden gelenin fazlasını yaparak derslerine iyi çalışarak, bize mutlu etti. 

Sona yaklaşmış durumdayız. Önümüzde ikinci yarı dönem kaldı.

Damla şimdi LGS'ye hazırlanıyor harıl harıl. Gecesi gündüzüne karışmış durumda. Yaprak testler ve test kitapları her yerde şu an. Martta ilk sınavını olacak. Konuşmalarımız hep üniversite üzerine. Üniversiteleri araştırıyor puanlarını inceliyor, bölümlere bakıyoruz. İstanbul'da burslu avukatlık veya uluslar arası ilişkiler istiyoruz. 

Bakalım yine hayatımızda sınav ve sınav stresi var. Bizde onun kadar gergin ve heyecanlıyız.  Kızımın geleceği bu sınavı bağlı maalesef.

Artık yeni bir başlangıç yapma zamanı. Bu yaz iyi bir üniversiteye yerleşmeyi çok istiyoruz.

24 Ocak 2014 Cuma

Sümbül Zamanı

Sonbaharda alıp dikebileceğiniz bir çiçek sümbül. Adıyla, görünüşüyle, açtığında çiçeklerinden yayılan kokusuyla müthiş bir çiçek.

Her yıl sonbahar zamanında çiçekçiden bir sümbül soğanı alıp masama koyarım. Sonrasında da gün gün nasıl büyüdüğünü izler, açtığında yaydığı o güzel mis kokuyu içime çekerim. O soğan görüntüsünden sıyrılıp mor renge bürünen (ben en çok mor renkli olanı seviyorum) çiçekleri var ya tam da kurbağadan yakışıklı prense dönüşme gibi.

Bu sene farklı bir şey yapıp işyerindeki iki kız arkadaşıma da aldım sümbül soğanlarından. İlk başta çelimsiz olan çiçekleri görünce buda ne der gibi baksalar da yüzüme, bekleyin de görün bakışı attım onlara ve açıkladım açınca ne kadar güzel olacaklarını. 

Her gün yarıştırıyoruz sümbüllerimizi "Bak benimki daha çok büyüdü yaaa" diyoruz sürekli. 

Masama oturan her müşteride açmış mor sümbülüme bir bakıyor ve kokluyor. bende onları  seyrediyorum çaktırmadan.

Sümbül çiçeğinin tek kötü tarafı açtıktan bir hafta sonra solmaya başlıyor. Çiçekler hiç solmasa keşke. 

Buradan size mis  gibi sümbül kokusu gönderiyorum.

Sümbül hem güzel görüntüsü, hem de güzel kokusu nedeni ile en sevdiğim çiçeklerden biri. Tavsiye ederim sizde alın ve büyütün. 

Sümbül Zamanı

Sonbaharda alıp dikebileceğiniz bir çiçek sümbül. Adıyla, görünüşüyle, açtığında çiçeklerinden yayılan kokusuyla müthiş bir çiçek.

Her yıl sonbahar zamanında çiçekçiden bir sümbül soğanı alıp masama koyarım. Sonrasında da gün gün nasıl büyüdüğünü izler, açtığında yaydığı o güzel mis kokuyu içime çekerim. O soğan görüntüsünden sıyrılıp mor renge bürünen (ben en çok mor renkli olanı seviyorum) çiçekleri var ya tam da kurbağadan yakışıklı prense dönüşme gibi.

Bu sene farklı bir şey yapıp işyerindeki iki kız arkadaşıma da aldım sümbül soğanlarından. İlk başta çelimsiz olan çiçekleri görünce buda ne der gibi baksalar da yüzüme, bekleyin de görün bakışı attım onlara ve açıkladım açınca ne kadar güzel olacaklarını. 

Her gün yarıştırıyoruz sümbüllerimizi "Bak benimki daha çok büyüdü yaaa" diyoruz sürekli. 

Masama oturan her müşteride açmış mor sümbülüme bir bakıyor ve kokluyor. bende onları  seyrediyorum çaktırmadan.

Sümbül çiçeğinin tek kötü tarafı açtıktan bir hafta sonra solmaya başlıyor. Çiçekler hiç solmasa keşke. 

Buradan size mis  gibi sümbül kokusu gönderiyorum.

Sümbül hem güzel görüntüsü, hem de güzel kokusu nedeni ile en sevdiğim çiçeklerden biri. Tavsiye ederim sizde alın ve büyütün. 

14 Ocak 2014 Salı

Blog Deposu Blog Yarışması 2014 Başlıyor

1 yıl boyunca blogunuzun tanıtımını yapmak ve okunurluğunu artırmanın  yollarını mı arıyorsunuz?

İşte  aradığınız fırsat ayağımıza geldi. Detaylar için tıklayınız

13 Ocak 2014 Pazartesi

Sevgilimden Son Mektup

Gerilim, dram ve polisiye kitapları art arda okuduktan sonra biraz değişiklik yapayım düşüncesiyle Ahmet Batman'ın kitapları ile başladığım aşk kitapları serisine Sevgilimden Son Mektup'la devam ettim.

Yazarın Senden Önce Ben romanını okuduktan ve son romanının da çok satanlarda olduğunu gördükten sonra, hemen satın alıp okumaya başladım.

Aşık  iki farklı kadının farklı zaman diliminde karşılaşmasını, kırk yıla yayılan bir aşkın hikayesini okuyacaksınız Sevgilimden Son Mektup'ta

Roman ilk başlarda biraz sıkıcı gibi gözükse de, yazar çok detaya girse de, okudukça olayların birbirine nasıl güzel bağlandığını,  sayfalar ilerledikçe göreceksiniz.


Roman biraz farklı. Bizim toplumumuza uygun değil ama ön yargılı yaklaşmayıp kitabı bir bütün olarak değerlendirdiğinizde okumaktan büyük bir zevk alacağınıza eminim.

Ömürlük ve kıskanılacak bir aşk...
Zamanın acımasızlığını yaşamak...
Kaderin aşıkları nasıl umarsızca savurduğunu...
Hayatın gerçekleri ile yüzleşmek...
Yaşanılan zaman, yaşadığın yer ve bulunduğun konumun hiç bir önemin olmadığı...

Bir hikayenin içine dalmak istiyorsanız, buyrun başlayın okumaya derim. 
 
Okurken heyecanlanmak ve sonunda ne olacak diye düşünmek, sürükleyici aynı anda imkânsızı başaran bir aşk hikâyesini okumak istiyorsanız Sevgilimden Son Mektup'u okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.


  • En azından şunu bil ki bu dünyada seni seven bir adam var. Seni her zaman seven ve bu ona zarar verse de hep sevecek olan bir adam...
Demek ki Aşk bir kere kalbe düştümü...(sonrasını size ait, siz tamamlayın)