“Ruh Avcısı’nın tek istediği senin ruhun, yani Anka’nın ta kendisi… Onu
ele geçirirse bu her şeyin sonu olur. “
Sıradan hayatından rahatsız olan 16 yaşındaki Carmen bir
anda inanılması güç olayların içinde bulur kendini. Gördüğü rüyaların, ona Anka
diye seslenen seslerin ne olduğunu öğrenmeye başlar. 16 yıl öncesine gider ve
kim olduğunu öğrenir. Kardeşi Enka’nın elinden zümrüdü olan Ron sayesinde
kurtulmayı başaran Carmen geçmişini öğrenmesi ile birlikte Crictus gezegeni
giderek krallığını Ruh Avcısı’ndan almak için eğitimine başlar.
Hiçbir şey kolay değildir. Anka’yı zorlu bir görev
beklemektedir. Hem Enka ile savaşacak hem de Ruh Avcısı’na ruhunu teslim etmeyerek
savaşması gerekmektedir. Krallığını geri almak için diğer zümrütlere ihtiyacı
vardır. Zorlu görevinde gücünü ortaya çıkartacak, ona eğitim verecek, ona yol
gösteren birine ihtiyacı vardır. Ömrünü onu korumaya adayan su zümrütü Ron, Anka’nın hep yanı başında yer almaya çalışır.
Bu anlattığım kadarı karışık
bir roman değil Anka’nın Dönüşü. Fantastik kurgusu çok güzel ve çok akıcı.
Romanın ilk otuz sayfasında kim nedir, neler olmuş, amaç
nedir anlayabiliyor, ilerleyen sayfalarda neler olabileceğini çok da tahmin
edemiyorsunuz. İlk sayfaları iyi okursanız bütünlüğü yakalarsınız.
Carmen’in kendi gücünü kavraması, Ron’a olan ilgisi ve Ron’un
Anka’yı korumak adına deli divane olmasını okudukça aralarında başlayan güzel
aşkın sinyallerini de hissediyorsunuz.
Carmen’in hızlı düşünüp detay yapmadan aldığı kararların
başına neler açtığını görünce sinir oluyor ve Ron gelse de bir şeyler yapıp
ortalığı toparlasın siye bekliyorsunuz. Ben Ron ile Carmen ikilisini çok sevdim
ve bir sonraki kitapta daha güzel şeyler ortaya çıkaracaklarını sezinledim Hazır
cevap Carmen ve detaylı düşünen Ron ikilisi birbirlerini çok iyi tamamlıyor.
Genel olarak kurgusunu çok beğendiğim ve sonradan neler olup
bitecek merakla bekliyorum. Fantastik roman Anka Dönüşü’nde bazı eksiklikler de
yok değildi
Duygunun daha az verildiğini, bazı yerlerde betimlemelerin yersiz
kaldığını düşünüyorum. Karşılıklı
konuşmaların çok yüzeysel geçtiği bölümlerin sık olması da okuma heyecanımı
biraz zayıflattı. Şunu demeden de geçemeyeceğim. Biz Türk yazarlardan da güzel
fantastik kitaplar çıkabiliyor. Yolun başında olan yazarın bir sonraki kitabını
da okuduğumda daha farklı düşüneceğimi biliyorum. Gelecek vadet eden bir yazar
ile karşı karşıya olduğumuzun kanısındayım. Hayal gücünün sınırlarını iyi
zorlamış ve ortaya güzel bir hikaye çıkarış. Başlangıç olan ilk kitabın
ardından daha çok serüvene atılacağımız ikinci kitap için merak içindeyim. Siz
de yeni yazarlar ve yeni türlerle karşılaşmak isterseniz bu romanı kısa sürede
okuyup bitirebilirsiniz.
"Ruh Avcı'ları başka insanların ruhlarını çalarak ancak hayatta kalabilirler. Topladıkları bütün ruhlar, onların daha güçlenmesine neden olurdu. Anka veya Enka gibi olağanüstü güçlü ve eski ruhlar ise bir ruh avcısını yenilmez yapardı."