Turdaşlarımla bu sefer Ümran Tan'ın Mükemmel Hata kitabını okuduk.
Biz keyif aldık mı? Oldukça hem de. Romanın gıybetini çevirdikten sonra
şimdi de sıra yorumlarda.
Mükemmel Hata’yı ben üç farklı benliğimle yorumlayacağım. Anne,
okuyucu ve kadın olarak anlatmaya çalışacağım.
Romandan biraz bahsedecek olursam; sevgisiz ve mutsuz bir
çocukluk geçiren Beren, çocukluk arkadaşına deli gibi aşıktır. Aşkına karşılık
bulamayan Veren her türlü kötülüğü dener ve yapar. Beren öyle bir hale gelir ki
ruhsal açıdan tam bir çöküntüdür ve destek alır. Ne kadar destek alsa da hep
kendini mutsuz, yalnız bir başına hisseder ve aklından mükemmel bir plan
oluşturur. Gözlemlediği doktoru Arslan’ı kıskaç altına alır ve onu kötü oyununa
alet eder.
Plan kusursuz gibi ilmek ilmek işlense de bir yerde açık
verir ve doktorların civanı Arslan kitaba damgasını vurur.
Romanda sevmediğim üç kişi var. İlk ikisi Beren’in anne ve
babası. Bir anne, bir baba çocuğunu nasıl sevmez, kendilerini düşünür, bir
kenara atar. Bu türdeki ebeveynleri okudukça gördükçe deli oluyorum ve hiç
haklı bulmuyorum. Beren’in yaptığı onca hata, bencilliği, her şeyden kendini
sorumlu tutması annesi ile babasının eseri.
Roman ilk başlarda Beren’in bencil halleri ile sürüp
gidiyor. Planına sadık kalmak için şehri terk ediyor. Gidiyor ama gittiği yerde
karşısına bir anda Arslan çıkıyor ve romanın en güzel kısımları başlıyor.
Arslan romana damgasını vuruyor. Spoi olacağı için plandan çok bahsedemiyorum
ama Beren’in yaptığı hiç affı olan bir şey değil demekten de geri kalmak
istemiyorum.
Arslan sen nasıl bir adamsın. Yazar sana nasıl güzel kişilik
ve karakter yaratmış. Ben bayıldım. Düşünceli halleri, değer yargısı, adaletli
ve korumacı tavrı, bazen kıskanç, bazen aşk adamı halleri. Hepsi çok çok
güzeldi. Beren’in yaptıklarına karşın ona hiç eziyet çektirmedi. Uzaklaşmış
olsa da varlığını hep hissettirdi. Ne kadar roman da olsa hayatta bir yerde
çokça Arslan vardır dedim. Kadının değerini bilen çokça beyefendiye ve Arslan’a
Mükemmel Hata sebebiyle kocaman teşekkür benden.
Romanın ilk başlarında tamam Arslan öğrendi, çabucak da
kabul etti. Eeee bunca sayfada neler yazıyor diye düşünmüştüm. Sayfaları okudukça
seda cadısının yaptıklarına şahit oldum ve üçüncü sinir olduğum kişiydi.
Ülkü’ye bayıldım. Deli kız. Tam bir pembe hastası. Selim’i sevdim. Nihayet dank
etti kafasına.
Anlayın siz ben bu kitabı çok sevmişim J
Bu yorumun biraz garip oldu. Farkındayım. Bazen sevdiğim
kitaplar olunca böyle acayip şeyler yazabiliyorum.
Sizde yorumumu sevdiniz mi?
bu nasıl güzel yorumdur
YanıtlaSilkitabı bulup buluşturup da okuyasım geldi
Çok çok teşekkür ederim. Yorumu gülümseyerek okudum.
SilKitap yorumunu okuyunca gördüm ki, tadına doyulmayacak keyifle okunacak akıcı bir kitap Mükemmel Hata.. Arslan karakterini de okuyarak tanımak istedim Teşekkürler bilgilendirme için.
YanıtlaSilAhhh, Arslan çok iyi bir erkek karakter olmuş. Tüm erkeklerimiz o kadar düşünceli, sabırlı ve adam gibi adam olsa:) Romanı görürseniz bir yerlerde alıp biraz içine bakın derim.
SilYaz gelipte okumaya hız vermişken aklımda olsun..
YanıtlaSilSüper olur. Ben de şimdi sıcakalarda pek okuyamaz oldum.
SilKitabın konusu dikkatimi çekti, kurgusu Çok güzel tanıtım için çok teşekkür ederim.
YanıtlaSil