19 Nisan 2014 Cumartesi

Arkadaşlık ve Dostluk



Ben bu sefer yazarken arkadaşlık ve dostluk üzerine bir şeyler yazmak istiyorum. 

Dünyaya geldiğimiz andan itibaren sevmeye başlıyoruz. Yeni doğmuş bir bebeğin annesine olan sevgisi mesela. Hiçbir şey bilmeden anne kokusunu alarak seviyor.

Sevmeyi öğrenerek büyüyoruz.

Seviyoruz yaşamımız boyunca bir şeyleri. Bir sıralamamız var hayatta. Benim öyle mesela. Evlene kadar sevdiğimiz ilk kişiler anne ve babamız, sonra eşimiz, çocuğumuz olduğunda sıralama değişiyor ve canımızdan bir parça olan çocuklarımız ilk sıraya oturuyor. 

Benim gibi düşünen birçok insan tanıyorum. Ben kendi görüşlerimi belirtiyorum. Katılıp katılmamak size kalmış durumda. 

Sevgi sıralamamın başlarında geliyor benim arkadaşlarım. Yeme içme gibi bir şey arkadaşlık, dostluk. 

Paylaşılmadan bir hayat geçer mi? 

Hep dediğim bir şeyi tekrarlamak istiyorum. “Kız arkadaş gibisi yok”

Dinlemeyi ve paylaşmayı çok seviyorum. Yorum yapmadan dinlemek ve empati kurmak gerektiğine inanıyorum. Şu hayatta her şey biz insanlar için. Başımıza neler gelebileceğini kestirebiliyor muyuz? O yüzden yadırgamayalım.  

Çok arkadaşım var ama dostum diyebileceğim kendimi onlarda görebileceğim arkadaşlarım sınırlı.  
Derdiniz olduğunda sizi dinleyen, sırf siz üzülüyorsunuz diye sizinle ağlayan, hatanız varsa bunu açık yüreklilikle size anlatan, sadece iyi zamanda değil her zaman yanınızda olan dostlarınız varsa, onlara sıkıca sarılın. Yan yana gelemesek de bir telefon uzaklığındadır belki. Kötü olduğunda duyacağın sıcak bir dost sesi kadar iyi gelen bir şey olmaz belki o anda. 

Dertler veya acılar anlatılmak istenir, içindeki acının dışarı yansıması lazımdır. Anlatarak rahatlanabilir. Anlaşılmak isteği dinlenen kişi tarafından onaylanma, huzur verir. 

Sen iyi olduğunda her şey iyidir ki, kötü olduğunda işte o zaman yanında seni dinleyen kim vardır?
Bu yazıyı yazmak bu hafta arkadaşımın yaşadığı bir olayla bağlantılı oldu. 

Son bir haftadır değerli arkadaşımın derdine ortak olmaya çalışıyorum. Ben sadece onu dinlemeye gerektiğinde konuşmaya çalışıyorum. Çok üzülüyorum ama elimden başkası gelemiyor ki. Ona her fırsatta yanında olduğumu hissettirerek destek çıkmaya çalışıyorum. Ne kadar faydalı oluyorum ona, bana anlattıkça rahatlıyor mu? Bilmiyorum. Belki geçici oluyor ama ona iyi geldiğimi hissediyorum. Biliyorum ki, aynısı benim başıma gelse oda benimle olacaktır. 

Bazen öyle durumlar oluşuyor ki hayatta üzülüyorsunuz ve üzülmekten öteye gidemiyorsunuz. Yapabilecekleriniz sınırlı.  

İnsanın kendine yaptığı en büyük kötülük kafasında kurduklarına inanmak. O yüzden kafada kuracağına yanında ki dostlarınla paylaşmak en güzeli. 

İyi günde herkes yanında önemli olan kötü günde kimin yanında olduğu.

2 yorum :

  1. Eminim arkadaşın seni tanıdığı için şanslıdır. Çünkü farkındasın.Aslında çevremizde o kadar az bulunur oldu ki gerçekten sarılıp dostum diyeceğin sıcaklığını hissedeceğin keşke çıkarsız bir dünya olsaydı belki her şey çok daha farklı olurdu.

    YanıtlaSil
  2. İnsanları anlayamıyorum. Neden bu kadar kötülük? Kısacık zamanımızda en iyi şekilde yaşanmalı.

    YanıtlaSil