28 Ağustos 2019 Çarşamba

Kral Suiti Kitap Yorumu




Ah be sevgili ne güzel seviyorsun sen beni öyle; bakmaya, dokunmaya kıyamazcasına…


Ah be cananım, ne çok yakıştı aşk sana, senle dolu bana



Merhabalar

Konservatuvar okuyup keman virtüözü olmak isteyen Şimal, babasını dinleyerek Turizm ve otelcilik okuyarak, turizmci olur. Ne kadar babası yanına gelmesi için ısrar etse de Şimal kendi ayakları üstünde durmak ister. Daha öncede staj için başvuru yapıp kabul edilmediği Aşiyanoğlu Şirketler grubuna başvuru yapar ve kabul edilir. İş görüşmesine heyecan içinde biraz da geç kalarak gider. Tatlı telaşı ve heyecanı sayesinde hiç olmadık birinin üstüne düşer.

Bu düşüş işte Şimal için ilk görüşte aşk olunur mu sorusunun cevabı ortaya koyar.
Şimal işine güzel bir kademede başlar. Oldukça keyiflidir. Üstüne düştüğü kişinin patronu olduğu, hele de evli olduğunu öğrendiğinde onun için üzüntülü bir süreç başlar. Ne gidebilecek, ne de kalabilecek haldedir.

Romanı buraya kadar okuduğumda bir de kapağa baktığımda eyvah dedim yasak bir ilişki başlıyor. Ben çok nü haller barındıran, yasak ilişki içeren romanları tercih etmediğimden biraz ön yargı oluştu içimde. Ama dedim ki başka bir şeyler olacak. Hissettiğim gibi de oldu. Kitabı üç defa elime farklı günlerde aldım ve uzun süredir okuyamadığım şekilde okudum. Roman bana çok çok iyi geldi.
Hissettiklerimden bahsedecek olursam; yazarın kalemini sevdim, cümlelerinin altları hep dolu dolu, olayları, hisleri okurken ortama giriyor o ambiyansı kesinlikle yaşıyorsunuz. Hele bir havuz bölümü var ki, (ki bence romanın kilit noktası oradan itibaren başlıyor) acayip eğlendim o sayfaları okurken. Zaten Şimal eğlenceli bir karakter. Ne kadar üzücü şeyler yaşasa da oldukça eğlenceli bir kadın. Birkaç yerde ona da kızdım. Sercan’ı üzdü ama sanırım olması gereken oldu.

Şimdi ben uzun uzun yazmak istiyorum ama anlatınca da spoi oluyor. 

Şöyle kitap bitmeye yakın bir bakayım kaç sayfa kalmış derken “devam edecek” yazısını görünce koca gözlerim büyüdü. Devamı varmış. Şimal’ı okuyun, patronumuzu bir hayal edin ve içini görün. Atakan ile Caner’i tanıyın ama Sercan’a üzülün olur mu? Ben hepsini çok beğendim. Tabi romanda bir cadı da var. Onun adını anmak istemiyorum.

Her bölüm başında olan o güzel alıntıları içinizi çeke çeke okuyun. Son olarak, tek olumsuz düşüncem kapak ile roman birbirine uyuşmuyor. İkinci roman için daha farklı bir kapak görmeyi diliyorum

@muptelayayinlari devam kitabı için bizi fazla bekletmeyin lütfen!!!


Bir kadın asla unutmaz ersen bey. Birlikte güldüğü adamı da ağladığı omzu da unutmaz.

Kapanmayan yaralın sahibi, tuz bastığın yaralar ancak kabuk bağlamıştı oya. Vakitsiz gelmenin, kendini hatırlatmanın zamanı mıydı? Yüreğimin dermansız derdi, niye şimdi geldin, geldin de niye bu kadar geç geldin.


10 yorum :

  1. GÜZEL BİR TANITIM OLMUŞ TEŞEKKÜRLER.

    YanıtlaSil
  2. Selamlar ben sizi takipteyim sizde beni takip ederseniz çok sevinirim

    YanıtlaSil
  3. hımmm, konu fena diil, sempatik geldi, seri kitapmış demekksisi. ya evet yaa şu nülü şeyleri abartıyorlar bazen, yasak ilişki de çok prim yapıyore :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bloglara bakamıyorum son zamanlarda. İşten güçten kafamı kaldıramaz oldum. Ziyarete gelmişsin. teşekkür ederim.

      Sil
  4. Kitabı biliyorum. Belki okurum canım. Bu arada bloğuna mail abonelik butonu koyar mısın?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o kadar yoğunum ki bu günlerde. Bakacağım mutlaka. Çok teşekkür ederim:)

      Sil
  5. Sizi blogumda görmek çok güzeldi, beklerim. iyi çalışmalar dilerim.

    YanıtlaSil
  6. heey kolaylıklar işlerindee :)

    YanıtlaSil
  7. bir 20 yıl sıra gelmeyebilir ama aldım notumu :) teşekkürler paylaşım için

    YanıtlaSil