Ah be sevgili ne güzel seviyorsun sen beni öyle; bakmaya, dokunmaya kıyamazcasına…
Ah be cananım, ne çok yakıştı aşk sana, senle dolu bana
Merhabalar
Konservatuvar okuyup keman virtüözü olmak isteyen Şimal,
babasını dinleyerek Turizm ve otelcilik okuyarak, turizmci olur. Ne kadar
babası yanına gelmesi için ısrar etse de Şimal kendi ayakları üstünde durmak
ister. Daha öncede staj için başvuru yapıp kabul edilmediği Aşiyanoğlu
Şirketler grubuna başvuru yapar ve kabul edilir. İş görüşmesine heyecan içinde
biraz da geç kalarak gider. Tatlı telaşı ve heyecanı sayesinde hiç olmadık birinin
üstüne düşer.
Bu düşüş işte Şimal için ilk görüşte aşk olunur mu sorusunun
cevabı ortaya koyar.
Şimal işine güzel bir kademede başlar. Oldukça keyiflidir. Üstüne
düştüğü kişinin patronu olduğu, hele de evli olduğunu öğrendiğinde onun için
üzüntülü bir süreç başlar. Ne gidebilecek, ne de kalabilecek haldedir.
Romanı buraya kadar okuduğumda bir de kapağa baktığımda
eyvah dedim yasak bir ilişki başlıyor. Ben çok nü haller barındıran, yasak
ilişki içeren romanları tercih etmediğimden biraz ön yargı oluştu içimde. Ama
dedim ki başka bir şeyler olacak. Hissettiğim gibi de oldu. Kitabı üç defa
elime farklı günlerde aldım ve uzun süredir okuyamadığım şekilde okudum. Roman
bana çok çok iyi geldi.
Hissettiklerimden bahsedecek olursam; yazarın kalemini
sevdim, cümlelerinin altları hep dolu dolu, olayları, hisleri okurken ortama
giriyor o ambiyansı kesinlikle yaşıyorsunuz. Hele bir havuz bölümü var ki, (ki
bence romanın kilit noktası oradan itibaren başlıyor) acayip eğlendim o
sayfaları okurken. Zaten Şimal eğlenceli bir karakter. Ne kadar üzücü şeyler
yaşasa da oldukça eğlenceli bir kadın. Birkaç yerde ona da kızdım. Sercan’ı
üzdü ama sanırım olması gereken oldu.
Şimdi ben uzun uzun yazmak istiyorum ama anlatınca da spoi oluyor.
Şöyle kitap bitmeye yakın bir bakayım kaç sayfa kalmış derken
“devam edecek” yazısını görünce koca gözlerim büyüdü. Devamı varmış. Şimal’ı
okuyun, patronumuzu bir hayal edin ve içini görün. Atakan ile Caner’i tanıyın
ama Sercan’a üzülün olur mu? Ben hepsini çok beğendim. Tabi romanda bir cadı da
var. Onun adını anmak istemiyorum.
Her bölüm başında olan o güzel alıntıları içinizi çeke çeke
okuyun. Son olarak, tek olumsuz düşüncem kapak ile roman birbirine uyuşmuyor.
İkinci roman için daha farklı bir kapak görmeyi diliyorum
@muptelayayinlari devam kitabı için bizi fazla bekletmeyin
lütfen!!!
Bir kadın asla unutmaz ersen bey. Birlikte güldüğü adamı da
ağladığı omzu da unutmaz.
Kapanmayan yaralın sahibi, tuz bastığın yaralar ancak kabuk
bağlamıştı oya. Vakitsiz gelmenin, kendini hatırlatmanın zamanı mıydı?
Yüreğimin dermansız derdi, niye şimdi geldin, geldin de niye bu kadar geç
geldin.
GÜZEL BİR TANITIM OLMUŞ TEŞEKKÜRLER.
YanıtlaSilSelamlar ben sizi takipteyim sizde beni takip ederseniz çok sevinirim
YanıtlaSilhımmm, konu fena diil, sempatik geldi, seri kitapmış demekksisi. ya evet yaa şu nülü şeyleri abartıyorlar bazen, yasak ilişki de çok prim yapıyore :)
YanıtlaSilBloglara bakamıyorum son zamanlarda. İşten güçten kafamı kaldıramaz oldum. Ziyarete gelmişsin. teşekkür ederim.
Silhıhım pikuğ :)
SilKitabı biliyorum. Belki okurum canım. Bu arada bloğuna mail abonelik butonu koyar mısın?
YanıtlaSilo kadar yoğunum ki bu günlerde. Bakacağım mutlaka. Çok teşekkür ederim:)
SilSizi blogumda görmek çok güzeldi, beklerim. iyi çalışmalar dilerim.
YanıtlaSilheey kolaylıklar işlerindee :)
YanıtlaSilbir 20 yıl sıra gelmeyebilir ama aldım notumu :) teşekkürler paylaşım için
YanıtlaSil