İyi geceler
Cumartesi akşamı oğlumu uyutmuşum, blogumu açıp bir şeyler yazmak isterken gördüm bu fotoğrafı.
Antalya'da çöp kutusunda bulunmuş bu güzelim bebek.
Annesi doğar, doğmaz bebeğine çöp kutusunu layık görerek onu oraya fırlatı vermiş.
İçim paramparça şu an.
O vicdansıza soruyorum; Sen dokuz ay onu karnında taşıdın. Onun içinde hareket ettiğine şahit oldun hiç bir duygu oluşmadı mı sende? hiç mi bir şey hissetmedin?
Amacın, doğsun ve ondan hemen kurtulayım mı demek oldu?
Senin yaptığın yanlışın hatanın suçlusu mu o melek bebek?
Cennet kokan o bedenin ne suçu var ki çöplerin arasında nefes almaya çalışmış.
Ama yaşıyor, ölmemiş. Senin onu öldürmeye bak gücün yetmedi. Hala yaşıyor. Bir gün büyüyecek ve başına gelenleri öğrenecek. Seni belkide hiç tanımadığına şükredecek.
Doğarken anne ve babalarımızı seçemiyoruz. Ama sizin gibi anne ve babaları keşke seçme hakkımız olsa.
Anne ve baba sıfatları sizin gibi vicdansızlara yakışmıyor. Kirleniyor. Kirletiyorsunuz.
Yapmayın Allah aşkına. Madem bir halt yiyor, bir hata yapıyorsunuz, devletten yardım alın ve doğmadan kaderlerini çizdiğiniz masum bebekleri devlet korumasına verin.
Sizden daha iyi bakacak, onlara gerçek sevgiyi verebilecek insanlar var.
Tüp bebek merkezleri ve çocuk sahibi olmak için onca tedavi gören aileler var. Millet evlat sevgisi ile yanıp tutuşurken siz Allah'ın verdiği bir canlıyı çöpe atarak dinen, hukuken, artık ne türlü suç varsa hepsini işliyorsunuz.
Bir anne olarak sizden gerçekten nefret ediyorum ve insanlık sınıfına yakıştıramıyorum.
Sebep ne olursa olsun, ucunda ölüm bile olsa yaptığınız suç.
Vicdansızlar... Asıl çöpe gitmeyi hak eden sizsiniz.
ne yazacağımı bilemedim şu an. kafamdan milyon tane düşünce geçse de yazamıyorum.
YanıtlaSilBen okuduğumda tüyerim ürpermisti
Sil