21 Mart 2019 Perşembe

25m2 Roman Yazma Teknikleri Atölyesi




Merhabalar 

Altı haftadır her çarşamba koşarak gittiğim bir yer var. Roman Yazma Teknikleri Atölyesi. 

25m2 Atölyesi ile yaşadıklarımla ilgili ayrı detaylı bir yazı eğitim bittikten sonra yazacağım ama şimdi kısa bir kaç cümle yazarak bilgi vermeye çalışıyorum. 

Yazmak benim kendimde sonradan keşfettiğim bir özellik oldu diye bilirim. Zaman zaman çok şey yazıyorum ama bunu kitaplaştırmak için henüz yeteri kadar cesarete sahip değilim. biraz da cesaret ve işin tekniğini öğrenmek adına eğitime katılıyorum ve aldığım bilgilerden tekniklerden son derece keyifliyim. Dün akşam atölyede hocamız bize süre verdi ve öğrendiklerimizle alakalı kısa bir roman yazmamızı istedi. Kısa zaman diliminde de benden aşağıda sizinle paylaştığım mini bir kaç sayfalık roman çıktı. 

yanlışlar ve bütünlük olmayabilir. Hiç düzeltme yapmadan sizinle paylaşıyorum. Sizce nasıl? İleride kendimi ölçmek adına olumlu olumsuz lütfen düşündüklerinizi söylerseniz kendimde ki eksikleri bulabilirim. 

Hepimizin hayalleri var. Benim de hayalim bir gün kendi basılı kitabımı okumak. 

Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. 

Sevgiler Elmas:) 



Hep aynısını yapıyorsun! 
Duyduğu bu sitem dolu cümle ile dalmış olduğu kara geçmişinden sıyrılarak gayri ihtiyari soluna dönmek zorunda kaldı. Kırmızıya dönmüş kızgın bir surat, içinin haykırışı yüzüne yansımış çakmak çakmak mavi gözlerin karşısında duran eğri büğrü olmuş, ufacık tefecik kalmış bir adam.

Ayıp azmi dön önüne dedi kendi kendine.

Gözleri garsonu aramaya başladı. Yarım kalmış soğumuş çayını yeniden yenilemek ağzında kalan zift gibi sigara tadını gidermek için bir şeyler yemek istedi.

Garsona bakarken istemeden de olsa yanda konuşulanları duyuyordu. Nasıl bir kafeye gelmişti ki bugün. Her gün ayrı bir cafe denemek zorunda mıydı sanki?

İç içe geçmiş, fazla para kazanmak için çokça sandalye ve masa konulmuş bu cafede samimi nasıl bir ortam olabilirdi ki?

Ucuz boya ile boyanmış olduğu belli olan, sinirden saçları tel tel olmuş mavi gözlü kadın yanındaki adamı rezil etmek için yaşadıklarını duyuyordu etrafa.

Banane be kadın senin derdinden demek gelse de Azmi’nin içinden oflayarak bir dal daha sigara çekti paketinden.

Yine bir iki nefes çekip sigarayı kül tablasına bırakarak bitmesini izleyecekti. Zamanın elinden nasıl kayıp gittiğini durduramadığı bildiği gibi sigarasının da bitmesine izin verecekti. Yok o sigarayı yarıda söndürür bitirmezdi ama yaşanılan onca anı, onca gün onca sevgi ezilince üstüne basılınca sönmüyordu.

Garsonun bıraktığı çaya bakarken çayın kokusunda eriyip kaybolmak istediğinde Elif’in demlediği güzel çaylar aklına geldi. Her çay demlediğinde çaya suyu verdiğinde içine bir kesme şeker atar, çay daha güzel dem alıyor Azmi bak tadını fark edeceksin derdi. Azmi çaydan içer, çok da bir şey fark etmez yine de eline sağlık hatunum der, güzel karısının dudağının köşesinden öperdi.

En çok da o minik kıvrımı öpmek hoşuna giderdi. Güldüğünde gamze gibi görünen aslında küçükken haylazlık kazası olan minik taş parçası Elif’e bir gamze katmıştı.

O gamze değil miydi Azmi’yi çeken? Elif’e aşık eden, o çukurda kaybolan.

İlk Mert fark etmişti Elif’i. Hep aynı kütüphanede karşılaşırlardı. Aynı masanın etrafında göz göze gelir, Mert konu açıp Azmi onlara sonra dahil olurdu.

Çekingen ürkek hali, çocukluğundan kalma izler koca adam olmuşken bile onu güvensiz kılardı. Babasının onu yerdiği, güvensiz kıldığı o zamanların esiriydi şu an konuşulmaz halleri.

Elif’in o gülen gözleri onu rahatlatır. Azmi’de ne konuşuluyorsa konuya dahil olmaya gayret gösterirdi. Fikri olmasa da, bilmediğini belli etmez, romanlarda okuduğu, öğrendiği o afilli sözlerden birkaç alıntı kullanarak bende burada varım der gibi kısık, ürkek, çekingen bakardı Elif’in ellerine.
Göz teması sıfır olan Azmi’nin bu halleri Elif’i çok meraklandırır kapalı kapılar ardında kalmış bir labirentte yolunu kaybetmiş bu sarı saçlı uzun parmaklı çocuğu merak ederdi. Elif sırf bir gün onun ellerine dokunmak için oynadığı küçük oyunla ellerine dokunmayı başardı.

Dokunmakla kalmayıp parmaklarını avucunun içinde sıktı. Azmi’nin ellerinden yayılan o kor gibi sıcaklık ayak parmaklarından başlayıp kalbinin en kuytu köşesine demir attı ve orada hapsoldu.

Arık o gün Elif emin oldu kendinden. Azmi’ye boş değildi. Hem de hiç.

Artık bir şey yapması gerektiğini düşünürken Mert cankurtaran gibi yetişti imdadına. Azmi’ye giden yol Mert’ten geçiyordu.

Of yine sigara kendi kendini içti mırıltıları döküldü ağzının içinden. Homurtu gibi çıkıyordu sesi. Geçmişin izleri yakasından düşmez oldu son bir haftadır. Geçmişi üstünde oluşan bir toz zerresini elinin tersi ile savurur gibi savuramıyorsun, gitmiyor, istemiyor yapışıp kalıyor düşüncesi beyninde yankılanırken sandalyenizi alabilir miyim sorusu ile irkildi.

Tabi ya, tek başına oturan birçok kişinin hakkı değildi ikinci bir sandalye.

Yalnızsan tek sandalyeye mi mahkûm olman gerekiyordu?

"Git be kardeşim başka masaya." dese de içindeki öfkeli Azmi, "Hayır" dedi mülayim Azmi. 

Alabilirsiniz.

14 yorum :

  1. Tebrik ediyorum Elmas..İşin teknik yorumundan anlamam ama benzetmelerin okuduğum romanların tadını verdi bana. Bunun devamı gelir gibi geliyor bana :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim yeşim:) Nasıl güzel yorum yapmışsın. Şu an kendimi deneme aşamasındayım. Devamını getireceğim mutlaka. Yazmak bana aşırı keyif veriyor.

      Sil
  2. Ne kadar güzel, hayallerin peşinden koşmak için atılan adımlar.. Güzel bir yolculuğa sürüklemesi dileğimle.

    Ben okurken keyif aldım meraklandım, o yüzden hiç durma tam gaz yazmaya devam
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy çok naziksiniz. Çok teşekkür ederim. Yazacağım devamını. Keyif almanıza çok sevindim.

      Sil
  3. Elmas ismin gibisin arkadaşım gizlide kalan ama bir elin onu alıp elmasa dönüştürmesini bekler gibisin çok keyifle okudum bende teknik bilgiye elbette sahip olmadığımdan bir fikir yürüyemem lakin sayıların su gibi başarılar arkadaşım öperim cok

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Çok güzel bir yorum. Çok naziksiniz. Görüşmek dileğiyle:)

      Sil
  4. Anlatımınız çok güzel.. Hikaye etkileyici.. Dilerim bir gün hayalleriniz gerçek olur. Hayallerinizin peşinden koşmanız çok güzel. Başarılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çok teşekkür ederim. Hayallerimi gerçekleştirmek için çabalıyorum. İyi haftalar dilerim.

      Sil
  5. hımm okudum keyifle yanii, büyük küçük harf ve bazen noktalamalar dışında olumsuz bişi çarpmadı gözüme. hayırlı olsun yanii. kurslarda genelde herkes roman yazmak istiyor, en çok okunan tür olduğu için yanii. güzel bir atmosfer var bu kesitte. hafif gizemli gibi duruyor. başarılar dileriiim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç düzeltme yapmadım. Bir çırpıda yazdık ve ben o şekilde yayınlamak istedim. Daha titiz davranıldığında hataları en aza indirmek için uğraşmam gerekiyor. Gönlünden geçenler için teşekkür ederim.

      Sil
  6. Böyle bir atölye olsa Eskişehir'de bende giderdim :) Yazıların devamı gelsin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah:)))) Yazacağım. Desteğin için teşekkür ederim.

      Sil
  7. Içimdeki kadın yazar hayranlığı körükleniyor)) Lütfen devam et, umarım istediğin yerlere gelirsin<3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah. Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için.

      Sil