“İstanbul soğuk ve rüzgarlı bir gecede ardında pelerini uçuşan bir Lord kadar
gururlu; tüm hüznüyle şarabını yudumlayan bir kadın kadar da zarifti. Aynı
zamanda hem Avrupa hem Anadolu’ydu. Hem ince belli bardakta tavşankanı çay, hem
yanında lokumuyla Türk kahvesi… İstanbul tarih, hikaye, efsane ve daha
nicesiydi. İçinde yaşattığı insanlar onun eteğinde sürükleyen toz zerreleriydi.
Kimi zaman bir girdap, kimi zaman sessiz bir fırtına… Bazen genç bir kızın
yazmasında oya, bazen delikanlının salladığı tespih. Dün, bugün, yarın,
İstanbul koskoca maziydi insanı küle döndüren. Ve nihayet İstanbul bir zehirdi.
En tehlikeli sokak, en zor sınav, sonu olmayan bir oyun… Şah mat edeceği
hayatların içinde mozaik bir taş. “
Kalpten Sabıkalı, Aşktan Sabıkalı’nın devam kitabı gibi
görünse de bence değil. İlk kitabı çok severek okuyup yorumlamıştım. Ama
#kalptensabıkalı yı daha çok beğendim. Yazarın kalemi, anlatış şekli, yaptığı
betimlemeler, detaylar çok iyiydi. Hem polisiye, hem aşk romanı olunca bana
göre tadından yenmedi. Kurgu iki farklı olay etrafında ilerliyor. Bir taraftan seri
bir katili yakalamak için çalışan Savaş ve Bihter, diğer yandan yakalanınca
intihar eden yunan asıllı bir suçlunun gizemini çözmeye çalışan Atakan ve
Şebnem.
Babasının yaşadıkları ve geçmişten gelen sıkıntıları ile
yaralı kapalı bir kutu olan Şebnem’e deli gibi sevdalı deli dolu bir Atakan’ın
başrollerini paylaştığı Kalpten Sabıkalı’da özlediğimiz karakterleri yine iş
başında. Bihter zaten çok fenaydı. Savaş’la birlikte olduktan sonra iyice
ayarları kaçtı. Hele de işin içine evlilik gibi bir kavram girince iyice zıvanadan
çıktı.
Ya Atakan’a ne demeli. Deli dolu, şeytan tüylü tam bir
delikanlı hallerini okurken beni benden aldı. Şebnem için neler yapmadı ki. Kah melankoliye
bağladı beni, kah güldürdü, kah kızdırdı. Hele barda geçen gizli bir görevleri
vardı ki sormayın gitsin.
Ben o sayfaları yutarak okudum.
Ben o sayfaları yutarak okudum.
Romanda bahsedeceğim bir diğer karakter de Kancalı.
Okuyanlar bilir. Okumayanlar da öğrensinler. Yazar çok güzel bir otoriter aynı
zamanda naif bir karakter yaratmış. Ben Kancalı’yı çok sevdim. Buradan
duyurulur sevgili yazarJ
Bir
Kancalı romanı isteriz.
Fark ettim ki ben romanı pek anlatmadım. Aslında polisiye
romanları yorumlarken olaylardan kaçınırım. Çünkü finaller hep şaşırtıcı olur.
Bu roman da öyle. Finale doğru acayip şeyler oldu ve ben çok şaşırdım. Çok da
güzel bir final okudum.
Her iki kitap da kendi hikayelerinde çok iyiydi. İkinci
kitap için daha çok uğraşıldığı belli oluyordu. Çok araştırılıp iyi
kurgulanmıştı ve benim gönlümü feth etti. İkinci kitap için tek olumsuz
eleştirim olacak. Ben günlük hayatta ve romanlarda argo sevmiyorum.
Benim gözümü tırmalayan tek kelimeler argo kelimelerdi.
Benim gözümü tırmalayan tek kelimeler argo kelimelerdi.
Her iki kitabı da gönül
rahatlığı ile öneririm. İlk kitabı @birtutamcilek sevgili Yasemin sayesinde okudum ve ona da beni
yazarla tanıştırdığı için çok teşekkür ederim.
güzel birşeye benziyor teşekkürler :)
YanıtlaSilrica ederim. Beğenmenize sevindim.
SilKitap tavsiyesi için teşekkür ederim...Selam ve Dua ile...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Selam ve dua ile benden de
SilKalpten Sabıkalı sürükleyici, merak uyandıran bir kitap gibi.. Teşekkürler bilgilendirme için.
YanıtlaSilYazarın her iki kitabı da oldukça güzel.
SilPolisiye ama biraz da romantizm mi var ne :))))
YanıtlaSilteşekkür ederiz canım notlarımı aldım sevgiler...
YanıtlaSilBen teşekkür ederim:)
Silhiç duymadım ama anlattıklarından dolayı çok beğendim listeye aldıım :)
YanıtlaSilBeğenmene sevindim
SilÇok güzelmiş, romantik kitapları okumayı çok severim. Kitabı çok merak ettim şimdi teşekkürler.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim. Polisiye de var işin içinde. Oldukça da eğlenceli.
SilSeverek okuduğum bir kitaptı :)
YanıtlaSilOkudun mu sende? Beğenmene çok sevindim.
SilEvet canım okudum. :)
Sil