“Sırtını
öperdim,” dedi ansızın. Alnını kaşıyarak başını hayır anlamında sağa sola
salladı. “Evlenseydik, ilk gecemizde sana olan sevgimi öyle gösterirdim. Seni
öyle severdim çünkü izlerin geçtiğini biliyorum ama ben senin ruhundaki
yaraları bir de op şekilde, sevgimle iyileştirmek isterdim.”
Zeynep Saraç ne yazsa okurum. Çok seviyorum kalemini. Dram,
duygu, sevgiyi kitaplarında bana göre çok iyi veriyor. Kah yıkıp geçiyor, kah
hüzne bulandırıyor, karakterlerine çile çektiriyor ve sonra da onları
mükafatlandırıyor.
Deniz’de onlardan biri benim için.
“Her şeyim sende kalabilir.” diyerek bana biraz daha yaklaştı. “Hayatım, kitaplarım, odam hatta nefesim… Hepsini al ama…” dedi ve bir elini kapıya yaslayarak bana doğru eğildi. Dünyanın en güzel fısıltısını duydu kulaklarım. “ama artık kalbimi bana geri ver.”
Deniz’in erkek kardeşi Emre, geçirdiği kaza sonucu yürüme
yetisini kaybediyor ve bir daha yürüyemeyeceği öğreniliyor. Deniz çok sevdiği
kardeşinin yıkımı ile boğuşurken, diğer bir sevdiği nişanlısı olan Nehir, sebep
söylemeden yüzüğünü parmağından çıkararak Deniz’den ayrılmak istiyor. Ama ne
gidebiliyor, ne de tam olarak kalıyor.
Nehir’in neden ayrılmak istediğini, neden gidemediğini ve neden
kaldığını anlatamıyorum. Çünkü ne anlatırsan roman hakkında detay vereceğimden vereceğimden
susmak en iyisi. Duygularımdan bahsedecek olursam; ben Deniz’i okurken Nehir’e
çok kızdım.
Birçok kararı kendi başına aldı, hüküm verdi ve uygulamaya geçti.
Sustu. Konuşmadı. İçinde kapalı bir hayat sürdü. Nehir’in bu tavrına çok kızan
Deniz uzaklaştı ama Nehir’den hiç kopmadı. Deniz’in karakteri bana Nehir’den
daha güçlü geldi. Araya Çiğdem diye bir gıcık bir kız girerken, Nehir’in annesinin
hataları derken romana üvey baba Haldun damgasını vurdu.
Yine çok güzel bir Zeynep Saraç romanı oldu. Ben
Deniz’in daha çok okumak daha çok özümsemek isterdim. Yazarın erkek
karakterleri hep güçlü, hep beyefendi, hep düşünceli erkekler.
Öldüm ben, öldüm ama etraftaki soluk ve pastel renkli ne varsa canlandı. Eşyalar onun koyu kahverengi gözlerinden bana akan sıcaklığa boyandı. Koyu ve uzun kirpiklerle çevrili sonsuz bir deniz gibi bakan gözleri benim kalbimi benden bir daha aldı. Belki de sonsuza kadar…
Deniz dahil
yazarın diğer tüm kitaplarını okumanızı, yazarın naif kalemi ile tanışmanızı
isterim. Benim en en sevdiklerim ne dersiniz ise Nar Çiçeğ ve Gri Mavi’dir
derim.
daha evvel okumadığım bir yazar aklımda olsun teşekkürler....
YanıtlaSilsevinirim. Bir ara bakarsınız. Kalemi güçlü bir yazar.
Silzeynep saraç tımams okuycam :) nermin yıldırım, nihan kaya, yaprak öz, fatma erdek, sevinç çokum, bu listeye saraçı da alayım piku :)
YanıtlaSilNihan kaya okudum. Yaprak öz ile Nermim Yıldırım'ı bende okuyacağım. Onlarında kitapları çok güzelmiş.
SilHiç okumadım Zeynep Saraç kitaplarını.Uygun zamanda okuyabilirim :) Teşekkürler :)
YanıtlaSilBen teşekkür ederim ziyaretiniz için. Sevgiler
SilYazarı hiç okumadım ama kitapçıya gittiğimde aklımda olacak :))
YanıtlaSilçok sevinirim. Belki ilginizi çeker:)
Silson yazımı okusana amaaa :)
YanıtlaSilGeldim, okudum, yorum yaptım ve ziyaret ettim. Teşekkür ederim:)
SilZeynep Saraç'ın kalemini çok seviyorum ben de. Bu kitabını henüz almadım belki fuarda alırım :)
YanıtlaSilDiğerlerini okuduysan bunu da seversin mutlaka.
SilOhhh be nihayet ip uçlarını okudum. İnstagramda yazmamıştın, yoruma bırakmıştın,sonunda öğrendim konuyu :))))
YanıtlaSilAhh, alemsin vallahi. Ben çok kitabı anlatmayı sevmiyorum.İp uçlarını iyi yakalıyorsun. Bravo sana:)
SilSo nice❤
YanıtlaSilhiç Zeynep Saraç okumamıtım ama dikkatimi çekmeyi başardın, yakın zamanda olması pek muhtemel değilse de bir gün mutlaka :D teşekkürler, sevgiler...
YanıtlaSilÇok çok sevindim. Bir gün neden olmasın belki okursun:) Sevgiler
Siliyi akşamlaar :)
YanıtlaSiliyi günler Deep:)
SilZeynep Saraç Gerçekten de çok güzel yazmış okumak gerek Çok teşekkürler
YanıtlaSilBen çok teşekkür ederim. Değerli ziyaretiniz için:)
Sil