" Çünkü ev
sen olmayınca çok boş geliyor. Çünkü önüme gelen herkesle kavga etmeye
başladım. Çünkü günlerdir senin yatağında yatıyorum. Çünkü manyak gibi seni
tişörtünü koklayıp duruyorum. Çünkü dakika da bir telefonumdaki resmine bakıp
duruyorum. Çünkü seni acayip özledim." Yutkundu. " Bunlar yeterli
mi?"
Yazarın bir kitabını seviyorsam daha önceki kitaplarını da
okumak için sabırsızlanıyorum. Kalbim Sende Kalmış’la başladığım kitap serüveni
Biz ile devam ettim ve şimdi de Pinokyo’nın Rüyasını bitirmiş bulunuyorum.
Doktor Ömer ameliyat sonrası hastaneden çıkıp evine doğru
giderken trafikten bunalır ve ara bir sokağa girer. Birden aracının tavanında
bir gürültü hisseder ve ön cama uzanmış bir el görür.
"Dua et
burnun uzamıyor, yoksa senin ki aya çıkmıştı."
Mesleği gereği hemen müdahale etmeye başlar ve çatıdan düşen
kızın intihar mı yoksa düştüğü düşüncesi ile Gazel kızımızın yardımına koşar.
Uzun bir tedavi süreci başlar. Gazel üç ay buyunca kendisine gelemez. Kendisine
geldiğinde de Ömer ile Gazel arasında çekim başlar.
" Hiç
akraban yok mu?"
" Kimsem yok! Zaten eğer bir evde dert varsa, o evin kimsesi olmaz “
Çapkın Doktor olarak sürekli dedikodusu yapılan doktor
civanımız Ömer Gazel’in hayatına girmesi ile büyük bir değişim gerçekleştirir.
Romanın çoğunluğu Ömer ile Gazel’in arasında başlayan ilişkinin aşamalarından
oluşuyor. Arada Ömer ile Gazel’in geçmişi ile ilgili bilgiler ediniyor iki
karakteri daha çok özümsemizi sağlayan yazar son yüz sayfada adrenali biraz
yükseltiyor ve roman bir bütünlükle final yapıyor.
Bu kadar çapkınlığa birinin dur demesi gerekiyordu ve Gazel
noktayı koydu. Adam muma döndü, delirdi, kül oldu ve dağıldı. Hiç bırakmadı
kızı, hep yanında durarak koruyup kolladı. Helal olsun. Gazel içinde
diyebileceğim en güzel şey güçlü duruşu ve tek başına verdiği hayat mücadelesi.
İkisi de çok güzeldi.
"Bir daha
bana yalan söylemeyeceğine inandığım zaman sana Pinokyo demekten
vazgeçeceğim."
Birbirlerine sataşmaları, dikleşmeleri, sevgileri çok hoştu.
İki güzel karakteri bir arada iyice bize işleyen yazarımız olayları bizi
romandan koparmadan bitirdi. Yine sevdiğim bir roman oldu ama birinciliği hala
“Biz” elde tutuyor. Onun yeri, tadı bende bir başka.
Sırada başka bir Selvi Atıcı kitabı “Sen” var. Onu da yakın
zamanda okuyup yorumlayacağım.
“Belki de gitmesi gerçekten iyi olacaktı. Her şeyden önce somurtuğu mu,
öfkelendiği mi belli olmayan bu adamın bir hayatı vardı. Onun hayatına da çomak
sokup duruyordu. Acıyla, eğer evde olmasaydı büyük ihtimalle sarı kafanın
buraya sürekli geleceğini düşündü. Birde artık görmezden gelmekte zorlandığı
hisleri vardı....”
Biz kitap yorumu merak edenler için bir tık
kimsesiz evler zordur ... kitabı bulup okumalı :)
YanıtlaSilKimsesiz olmak çok zor. Allah bizi yalnız kalan kullardan eylemesin. Amin
SilÖmer'le Gazel'in hikayesi güzelmiş böyle Maceraları çok severim teşekkürler
YanıtlaSilBende teşekkür ederim. Sevgiler
SilÖmerin çapkınlığı artık ne kadar sinir bozucuysa "Ohh canıma değsin iyi oldu sana diyorum" diye sana yorum yaptırmış :)
YanıtlaSilEvet: Aynen. Direk olaya girmeyen erkeklere sinir oluyorum. Sürünüyor sonra kafasına dank ediyor bazı erkekler
SilSon zamanlar öyle bir döneme girmiş bulunmaktayım ki, ne romantik okuyasım var, ne de gayri romantik. Beni bu durumdan kurtaracak kitap istiyorum ve çaresizim)) Bu kitap ilginç geldi. Diğer incelemelerine de bakayım ama en iyisi)
YanıtlaSilbakın derim. Yazarın diğer kitapları da güzeldir. Biz kitabına da bakın mutlaka:)
Silhımmm selvi atıcı piki sevdim okurum. ne güzel yaa sen değişik yazarlar buluyoon ne güzeeel :)
YanıtlaSilyeni yazarlar keşfetmeyi seviyorum. Güzel kitaplar da seçiyorum. beni çok hayal kırıklığına uğratan henüz olmadı.
SilKimsesizlik, yalnızlık, çaresizlik çok zor durumlar. Üzülüyorum.
YanıtlaSilBende çok üzülüyorum. Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
SilSelvi Atıcı hiç duymamıştım..İncelemeye alıyorum..Sevgiler
YanıtlaSilincele incele güzel kitapları var.
Sil